Türk Yazar özdeyişleri Quotes

Quotes tagged as "türk-yazar-özdeyişleri" Showing 1-30 of 627
Mehmet Murat ildan
“En iyi din benim dinim değil, en iyi ülke benim ülkem değil, en iyi kültür benim kültürüm değil ve en iyi yaşam benim yaşamım değil şeklinde düşünmeye başladığında gerçeklere daha fazla yaklaşacaksın! Kibir, gurur ve önyargıdan uzaklaştıkça hakikate daha fazla yaklaşacaksın!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Gördüğün şey olmak için düşünmeyi durdurmalısın! Çılgın dalgalar olmak için çılgın dalgaların önünde düşünmeyi bırakmalısın, bütün düşünceleri terk etmelisin!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Yolunu kaybettiğinde, daha önce bilmediğin bir dünyayı keşfetme şansı elde edersin! Ve daha iyi dünyalar çoğu kez böyle bulunur! Karanlık ve belirsizlik, kendi içinde hediyeler gizler!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Farkındalık başka bir dünya yaratır - varlığından haberdar olmadığın hâlihazırda var olan bir dünya! Farkındalık, bir ‘olgunlaşmış katarakt’ operasyonudur!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Umut edelim ki hayat, altın saraylarda yaşayanlara kırsaldaki bir tahta kulübenin sonsuz huzurunu tatma şansını bağışlasın ve böylece sefaletleri sona ersin!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Sıkılmak, bu harikalar gezegeninde yalnızca aptal insanlara mahsustur! Akıllılar için, hayatın en basit şeyleri bile - güneşin doğuşu veya batışı gibi - eğlencenin harika birer kaynağıdırlar!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Ne zaman bir çocuk görsek unuttuğumuz zamanlara seyahat ederiz ve bir yetişkin olma adına bizden alınmış bütün güzel şeyleri buruk bir şekilde ziyaret ederiz!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Kendimizi çok zayıf hissettiğimizde, hayat son derece güçlü ve gaddar görünecektir! Yaşamın ne denli güçlü olduğu konusunda kendi gücümüzün derecesi kilit unsurdur! Biz daha güçlü oldukça, hayat daha zayıf olacaktır!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Başka bir yere bakarsın, sonra farklı bir şey görürsün ve böylece bilgelik yolculuğun başlar! Bilge adamın zihni, her yere bakan zihindir!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Perdeler bizim tutsaklarımızdır; yalnızca pencereden dışarı kaçtıklarında ve havada özgürce uçtuklarında kendilerini hür hissederler! Gururlu bir bayrak gibi rüzgârda dalgalandıkları an yaşamlarının en iyi anıdır!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Seni hiç kimse görmezken başkaları için yaptığın iyi şeyler seni gökyüzünde gerçek bir yıldız yapar, parlayan, asil, erişilemez bir yıldız!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Yalnızca çok tuhaf bir şey yaptığında insanlar senin farkına varıyorlarsa o zaman çok şanslısın! Çok tuhaf bir şey yapmadığın sürece fark edilmeden hayatını keyifle yaşayabilirsin!”
Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan
“Ne zaman terkedilmiş bir gül görsek, derhal bozulmuş bir ilişkiyi ve onların yaşadıkları hüznü hayal ederiz, zavallı ölü gülü asla düşünmeden!”
Mehmet Murat ildan

Kemal Tahir
“Çöken imparatorluk, aydınlarını da, uçuruma beraber sürüklemekteydi. İslamcılığın 350 milyonla sayılan kalabalığı, Turancılığın yüz milyonla hesaplanan uçsuz bucaksız stepleri üzerine kurulan hayaller, Balkan bozgunundan sonra, asırlık baskılarla hadım edilmiş sinirlere, şehvet! bir kımıldama vermiş, dört yıllık kanlı' boğuşma bu bunak sinirleri işte bu bitkin kımıldamanın tam ortasında çekip koparmıştı. Osmanlı aydınları için artık geçmişe sığınmaktan başka çare yoktu ama artık sığınacak geçmiş neredeydi?”
Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları

Kemal Tahir
“İstibdat demek eşitsizlik demektir. Alçak isibdat! İstibdat yalnız birkaç kişinin değil, bütün milletin geleceğini söndürür. İstibdat Allah’ın bir mutlu bağışı olan dillere kilit vurur. İstibdat alçaklara, yiğitleri ezdirir. Dedelerin kanlarıyla sulanmış bunca ülkelerimizin elde çıkması istibdadın yüzünden... Evet... Her kötülüğün kaynağı istibdat değil midir? Aklımız her şeye ererken bizi fenlerde bilgilerde geri bırakan istibdat değil midir?”
Kemal Tahir, Esir Şehrin Mahpusu

Kemal Tahir
“Kâmil Bey, gazeteyi gönülsüz gönülsüz alıp yatağın önüne oturdu. Ne zaman bu pis gazeteyi okumak zorunda kalsa, ellerinin kirlendiği duygusuna kapılıyordu. Sanki kâğıdı pisliktendi. Bu pislik, Türkçeye işleyerek insanın beyninin içini bile kirletiyordu.”
Kemal Tahir, Esir Şehrin Mahpusu

« previous 1 3 4 5 6 7 8 9 20 21