kaba
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Köken 1
[düzenle]Ad
[düzenle]kaba
- kap (ad) sözcüğünün yönelme tekil çekimi
Köken 2
[düzenle]Ad
[düzenle]kaba (belirtme hâli kabayı, çoğulu kabalar), sahiplik şekli kaba -sı
Çekimleme
[düzenle]kaba adının çekimi
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]kaba (karşılaştırma daha kaba, üstünlük en kaba)
- gelişigüzel, özensiz yapılmış
- eş anlamlıları: sakil, zevksiz
- zıt anlamlısı: ince
- Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. — Ö. Seyfettin
- görgüsü kıt, nezaketsiz, terbiyesiz
- Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar. — R. H. Karay
- hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
- Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum. — H. R. Gürpınar
- inceliğe, terbiyeye aykırı, çirkin, kötü
- Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. — Osman Cemâl Kaygılı
Çeviriler
[düzenle]gelişigüzel
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kaba" maddesi
Anagramlar
[düzenle]Çağatayca
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]- Heceleme: ka‧ba