İçeriğe atla

Kullanıcı:Atsız Beğ

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Vikipedi:Babil
Şablon:Kullanıcı Tanrı Türk'ü Korusun
Türk Bu kullanıcı Türk'tür.
tr Bu kullanıcının ana dili Türkçedir.
Bu kullanıcı Türk milliyetçisidir.
Bu kullanıcı Nihal Atsız'ın görüşlerinin taraftarıdır ve bir Türkçü'dür.
Bu kullanıcı Türkiye'de yaşar.
Bu kullanıcı Atatürkçüdür.
Atsız Beğ atalarıyla gurur duyuyor!..
Bu kullanıcı Öz Türkçe sözcükler kullanmaya özen gösteriyor.
Şablon:Kullanıcı Uygurcu
Bu kullanıcı Türk dilleriyle ilgilenir.
Diğer kullanıcılar

"Hakkımız olan atalar mirasını istiyoruz, alacağız da." Nihal Atsız

[değiştir | kaynağı değiştir]

EMİR TİMUR'UN ARAP HALİFESİNE MEKTUBU

Bilin ki, biz Allah’ın öfkesinden yarattığı askeriyiz, gazabı kendilerine helâl olan kimselere musallat ettiği, şakilere acımayan ve ağlayana merhamet etmeyen kimseyiz. Allah bizim kalplerimizden rahmeti çekip almıştır. Vay o kimsenin haline ki, bizim tarafımızda değildir! Muhakkak ki, biz ülkeleri yok ettik, çocukları yetim bıraktık, yeryüzünde fesat çıkardık, aziz olanı zelil yaptık ve topraklarını zorla ellerinden aldık. Eğer bu yaptıklarımız onu işiten kimseye hayal gibi gelirse, onu anlamakta zorluk çekerse kendisine şöyle de: Şüphesiz ki, hükümdârlar bir ülkeye girdiklerinde orayı bozarlar, aynı zamanda zelil ederler. Bu bizim sayımızın fazlalığından, cesaretimizin çokluğundan, hızlı koşan atlarımızdan, delip geçen mızraklarımızdan, parlayan ok uçlarımızdan, yıldırım gibi kılıçlarımızdan, dağlar gibi yüreklerimizden ve kumların sayısı kadar olan askerlerimizdendir. Bizler kahraman ve efendiyiz, bizim mülkümüze erişilemez ve komşularımıza zarar verilemez. Onurumuz sonsuza dek en üsttedir, bize teslim olan kurtulur, bizimle savaşan pişman ve bizim hakkımızda bilmeden konuşan cahillik etmiş olur. Eğer siz de emirlerimize itaat eder ve şartlarımızı kabul ederseniz bizim lehimize olan sizin de lehinize, bizim aleyhimize olan sizin de aleyhinize olur. Eğer muhalefet ve isyana devam ederseniz sakın kendinizden başkasını kınamayın. Çünkü kaleler bizden yanadır, onların çok güçlü olmaları bizi durduramaz. Şehirlerin var güçleriyle bizimle savaşmaları kendilerine fayda vermez. Bize ettiğiniz beddualar duyulmaz ve onlara cevap verilmez. Allah dualarınıza nasıl cevap versin ki? Çünkü haram yediniz, bütün insanları mahvettiniz, yetimlerin mallarına el koydunuz, idarecilerden rüşvet aldınız ve kendinize ateşi seçtiniz; bu ne kötü bir sonuçtur! Zulüm İle öksüzlerin mallarını yiyenler, karınlarına sadece ateş koymaktadırlar ve çılgın bir ateşe gireceklerdir. Tüm bunları yaparak kendiniz için helâk kaynaklarını oluşturdunuz. Âlimleri katlettiniz, eşrafın kanını akıttınız; vallahi bu isyan ve israftan başka bir şey değildir! Siz bununla ateşte ebedî olarak kalacaksınız ve yarın size şöyle denilecektir: Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan, yoldan çıkmanızdan ötürü bugün, alçaltıcı bir azap ile cezalandırılacaksınız. Ey asiler ve düşmanlar, kendinizi zillet ve değersizlikle müjdeleyin! Bizi kâfir zannettiniz, halbuki bize göre siz vallahi hem kefere hem de feceresiniz. Her şeye gücü yeten ve her şeyi idare eden Allah, bizi size musallat etti. Sizin aziz olanınız bizim katımızda zelildir, çokluğunuz ise bize göre azınlıktır. Çünkü biz doğusu ve batısı ile yeryüzüne sahip olduk ve yeryüzünün tüm gemilerini gasp ettik. Size de gerekeni açıkladık. Perde kalkmadan, harp kıvılcımlarını saçmadan ve yüklerini bırakmadan, her göz sizin için ağlamadan, ayrılık münadisi ‘Bunlardan geriye bir şey kaldı mı?’ diye bağırmadan, sizi iyice sarstıktan sonra zafer çığlıklarını size duyurmadan önce cevap vermek için acele edin! Şimdi onlardan hiçbirini duyuyor musun yahut onların gizli bir sesini işitiyor musun? Eğer size elçi gönderiyorsak size insaf ettiğimizdendir. Önceki elçilerimize yaptığınız gibi bunları da öldürmeyin, yoksa önceki âdetlerinize muhalefet ve Allah’a isyan etmiş olursunuz. Elçilere açık tebliğden başka bir sorumluluk yoktur. Size her şeyi açıkladık, cevap vermekte acele edin! Vesselam. 

[değiştir | kaynağı değiştir]