Books and Book Chapters/Kitap ve Kitap Bölümleri
İslami İlimlerde Klasik ve Modern Yaklaşımlar, 2023
Bu çalışmada çoğunlukla tasvirî bir metot izlenmiş, görüşler hakkında herhangi bir değer hükmü ve... more Bu çalışmada çoğunlukla tasvirî bir metot izlenmiş, görüşler hakkında herhangi bir değer hükmü verilmemeye çalışılmıştır. Bununla birlikte sürekli adlandırma tartışmasına boğulmamak için her ne kadar değer yüklü olsalar da XIX. yüzyıldan itibaren dile getirilen yeni, eleştirel yaklaşımlara sahip kişiler hakkında kullanılan yaygın isimlendirmeler takip edilmiştir. Modern dönemdeki farklı akımlarla ilgili yapılan tüm tasniflerde yer almakla birlikte çok fazla çalışmada ele alındığı ve hadis tartışmalarına bir katkıda bulunmadığı için Ehl-i Kur’an ayrıntılarıyla ele alınmamış, ana kitleyi teşkil ettiği varsayılarak da gelenekçilere yer verilmemiştir. Bununla birlikte sonuç kısmında gelenekçilerle ilgili bazı değerlendirmelerde de bulunulacaktır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Fatma KIZIL, Müşterek Ravî Teorisi ve Tenkidi, İstanbul: Isam 2013
CRITIQUE OF THE COMMON-LINK THEORY BASED ON LEGAL MARFŪ‘ AHADĪTH
The methods of dating tra... more CRITIQUE OF THE COMMON-LINK THEORY BASED ON LEGAL MARFŪ‘ AHADĪTH
The methods of dating traditions developed by Western scholars are of great importance in terms of being proposed as alternatives to classical hadīth methodology. In this respect, the value of these methods compared to Islamic hadīth criticism inevitably becomes a question.
In the present study, the common link theory is examined and tested based on the matn cluster of hadith al-'Uraniyyin. Although Joseph Schacht, the architect of the theory, and G. H. A. Juynboll, one of the most important defenders of the theory are among the skeptical orientalists, Harald Motzki, who applies the theory on the axis of the correlation between isnāds and matns outside the Schachtian interpretation is a middle-ground orientalist, and dates ahadīth to relatively earlier periods than his predecessors did. In the present study, the possibility to interpret common link-based isnād-matn analysis (isnad-cum-matn analysis) outside the premises of the orientalist paradigm -as Motzki does in terms of the Schachtian common link theory- is discussed. It is aimed to show that the correlation between isnāds and matns points to the history of hadīth transmission as a historical and 'organic' process not as a fiction as is presumed by some orientalists, and to determine the reflections of the history of hadīth transmission and the systematization of hadīth education on the isnāds and matns. In addition, it became possible to make an evaluation about rijāl literature through the comparison between the results obtained from the isnād-matn analysis and the information in the rijāl literature.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
The Turkish Republic has recently become another major centre of hadith scholarship. Fatma Kızıl ... more The Turkish Republic has recently become another major centre of hadith scholarship. Fatma Kızıl identifies two pioneers as Mehmed Said Hatiboğlu, relatively friendly toward Ignaz Goldziher’s scholarship, and Talât Koçyiğit, hostile. As in the Arab world, students of hadith have been involved in political controversy, both internally (different evaluations of Westernisation and secularism, also very much the continued relevance of medieval jurisprudence) and externally (defence against European scepticism). Islamic modernists have piled up examples of dubious hadith reports but so far failed to come up with an alternative basis for Islamic law such as their criticisms seem to imply.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Modern Hadith Studies, Aug 25, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Tekerrüden Tefekküre Tarih (Siyer Akademi), 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Hâlihazırdaki makalede, Fazlur Rahman’ın sünnet/hadis anlayışı, Joseph Schacht’ın sünnet/hadis an... more Hâlihazırdaki makalede, Fazlur Rahman’ın sünnet/hadis anlayışı, Joseph Schacht’ın sünnet/hadis anlayışıyla karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. İki ilim adamının hadis literatürü ile ilgili görüşlerinin yaşayan sünnet kavramı etrafında dönmesi, ikisi arasında karşılaştırmalara neden olmaktadır. Makalede Fazlur Rahman ve Schacht’ın konumlarını daha iyi anlamaya yardımcı olacağı umulan somut örnekler vermek amaçlanmıştır. Ayrıca çalışmada benzerliklerin yanı sıra aralarındaki farklılıklara da işaret edilerek, bu farklılıkların muhtemel nedenleri ve pratikte hadisleri değerlendirmelerine ne ölçüde yansıdığı gösterilmeye çalışılmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Ph.D. Thesis/Doktora Tezi
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uludağ Üniversitesi, 2011
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Papers/Makaleler
Akademik Siyer Dergisi, 2024
This article explores the perspectives and assertions of academic Orientalism concerning the Prop... more This article explores the perspectives and assertions of academic Orientalism concerning the Prophet Muhammad’s interactions with Christians. The purpose here is not to exhaustively catalog all such views, but rather to delineate the predominant trends within academic Orientalism on this topic, as exemplified by the most recurrently cited opinions. It does not aim to enumerate every scholar who has articulated a perspective shared widely among Orientalists. Instead, the focus is on evaluating the fundamental tendencies of the Orientalist paradigm, preferring an analytical overview to a critique of individual opinions. Given that the stance of academic Orientalism, especially that of its early exponents, on the Prophet’s engagements with Christians was shaped under the influence of medieval assertions, a concise overview of these medieval claims is provided initially.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Akademik Siyer Dergisi / Journal of Academic Sirah , 2023
The aim of this article is to focus on the views of modern Western scholars regarding the authent... more The aim of this article is to focus on the views of modern Western scholars regarding the authenticity of the Document of Medina and its unity in relation to its date and preservation, rather than on the debates over its content. The focus is on their rationale for defending its authenticity despite the limited number of aḥadīth they date back to the first Islamic century. Additionally, considering the fact that many other reports with the characteristics of the document are not considered authentic, the question is raised whether it is the “sunna” of their predecessors that is actually decisive, since the testimony has been considered authentic since Julies Wellhausen on the same grounds.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bu makalede, Batı’da akademik hadis araştırmalarının başlangıcından bugüne kuşatıcı bir tasvirini... more Bu makalede, Batı’da akademik hadis araştırmalarının başlangıcından bugüne kuşatıcı bir tasvirini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla, akademik oryantalizmin, öncesindeki süreç de dikkate alınarak, başlangıcından itibaren tarihî serüveni, paradigma içi ana eğilimler, dile getirilen ortak kabul ve iddialar ele alınmıştır. Ayrıca, oryantalistler
arasında yerleşik şüpheci bakış açısından ayrılan araştırmacıların sık dile getirilen
iddialarla ilgili yaklaşımları da ortaya konmuştur. Makalenin Batı’daki akademik hadis araştırmalarının geldiği son aşamayı göstermesi için bilhassa son yirmi yılda yazılmış çalışmalara ağırlık verilmiş, güncel tartışmalara işaret edilerek ileri okuma yapmak isteyenlere yardımcı olmak üzere dipnotlarda güncel matbu veya çevrimiçi kaynaklara
referansta bulunulmuştur. Son olarak bugün oryantalizm çalışmak isteyenlerin arkeoloji, papiroloji, paleografya, epigrafi ve kodikoloji gibi alanlarda bilhassa son yıllarda yapılan nitelikli çalışmaları da takip etmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Hadis, sünnet, siyer, oryantalizm, isnad, metin tenkidi, cerh-taʿdîl, sahâbenin adâleti, ihtilâfü’l-hadîs, aykırılık ilkesi, hüsn-i zan prensibi.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bu makalede, Batı’da akademik hadis araştırmalarının başlangıcından bugüne kuşatıcı bir tasvirini... more Bu makalede, Batı’da akademik hadis araştırmalarının başlangıcından bugüne kuşatıcı bir tasvirini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla, akademik oryantalizmin, öncesindeki süreç de dikkate alınarak, başlangıcından itibaren tarihî serüveni, paradigma içi ana eğilimler, dile getirilen ortak kabul ve iddialar ele alınmıştır. Ayrıca, oryantalistler arasında yerleşik şüpheci bakış açısından ayrılan araştırmacıların sık dile getirilen iddialarla ilgili yaklaşımları da ortaya konmuştur. Makalenin Batı’daki akademik hadis araştırmalarının geldiği son aşamayı göstermesi için bilhassa son yirmi yılda yazılmış çalışmalara ağırlık verilmiş, güncel tartışmalara işaret edilerek ileri okuma yapmak isteyenlere yardımcı olmak üzere dipnotlarda güncel matbu veya çevrimiçi kaynaklara referansta bulunulmuştur. Son olarak bugün oryantalizm çalışmak isteyenlerin arkeoloji, papiroloji, paleografya, epigrafi ve kodikoloji gibi alanlarda bilhassa son yıllarda yapılan
nitelikli çalışmaları da takip etmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Hikma: Journal of Islamic Theology and Islamic Education, VI/10 (April 2015)
This article aims to determine the reasons for differences in approaches of Muslim and Western ḥa... more This article aims to determine the reasons for differences in approaches of Muslim and Western ḥadīṯ scholars to ḥadīṯ literature. Since it is recognised that Orientalists do not consititute a coherent group in this respect, they are classified into three groups embracing either skeptical , revisionist or middle-ground positions. A further question to be explored is what enables to identify an Orientalist and Islamic paradigm despite the existence of various groups in both scholarly traditons. For this purpose, the article attempts to determine the premises upon which Muslim and Western scholars base their studies.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Even though hadīth education at the university level might be taken back to Ulūm-i Âliyye-i Diniy... more Even though hadīth education at the university level might be taken back to Ulūm-i Âliyye-i Diniyye Branch at Dārulfunūn, it can be said that the most important development in this respect was the opening of the Faculty of Divinity in 1924. As for the hadīth professors at this faculty, it seems that Ahmet Hamdi Akseki and Izmirli Ismail Hakki were aware of the Islamic Studies in the West through their fluency in Western languages. However, close examination of their works shows that they did not refer to pioneer works of orientalists such as Alois Sprenger and Ignaz Goldziher, and accordingly their knowledge in this field were limited. After the closing of the Faculty of Divinity in 1933, the most noteworthy development in terms of hadīth studies and orientalism was the invitation of German scholars to Turkish universities. Although in 1915 twenty one German professors was appointed to Dārulfunūn as
faculty members, it can be said that due to their short stay in Istanbul their influence was also limited. The scholars who came to Turkey in 1933 stayed for longer periods and took part in shaping of the Turkish higher education. Helmut Ritter was among these scholars, and Fuad Sezgin, one of the most important hadīth scholars of Turkey, carried his doctoral studies under his supervision. With the opening of Ankara Faculty of Theology in 1949 the first generation hadīth scholars through the encouragement and impact of Tayyip Okiç started to study hadīth scholarship in the West. This line of study was not carried on at other faculties until a revival in this field has occurred in 2000s.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Her ne kadar universite seviyesindeki hadis ogretiminin baslangici Dârulfunun’daki Ulum-i Âliyye-... more Her ne kadar universite seviyesindeki hadis ogretiminin baslangici Dârulfunun’daki Ulum-i Âliyye-i Diniyye Şubesi’ne kadar goturulebilirse de, bu yondeki en onemli gelismenin 1924’de “Ilâhiyat Fakultesi”nin acilmasi oldugu soylenebilir. Bu fakultedeki hadis hocalarindan Ahmet Hamdi Akseki ve Izmirli Ismail Hakki’nin Bati dillerine vâkif olmalari nedeniyle Bati’daki Islâm arastirmalarindan haberdar olduklari anlasilmaktadir. Fakat calismalari incelendiginde, Alois Sprenger ve Ignaz Goldziher gibi onde gelen oryantalistlerin eserlerine atifta bulunmadiklari ve dolayisiyla soz konusu sahadaki bilgilerinin sinirli oldugu gorulmektedir. 1933’te ilâhiyat fakultesinin kapanmasinin ardindan hadis arastirmalari ve oryantalizm irtibati acisindan kayda deger gelisme Alman akademisyenlerin Turk universitelerine davet edilmesi olmustur. Daha oncesinde 1925’te Dârulfunun’da Alman akademisyenler gorevlendirilmisse de, Istanbul’da kisa sureli ikametleri nedeniyle etkili olmadiklari soylenebilir. 19...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Batı’da İslâm hukuku çalışmalarının en önemli ismi Joseph Schacht’ın (1902-1969) temel iddia ve t... more Batı’da İslâm hukuku çalışmalarının en önemli ismi Joseph Schacht’ın (1902-1969) temel iddia ve tezlerini ihtiva eden eseri The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford 1950) Batı’daki hadis çalışmaları açısından da belirleyici metinlerden birisidir. Schacht bu eserde ulaştığı sonuçları sadece fıkhî içerikli hadislerle sınırlamamış, bilâkis fıkhî hükümleri desteklemek için ‘kullanıldıkları’ durumlarda siyer ve megāzî haberlerine de teşmil etmiştir. O, iki rivâyet türü arasındaki tedâhülü iki yönlü görerek, hukukî içerikli hadislerin siyere dâhil olması sürecinin de yaşandığını öne sürmüştür. Schacht’tan sonra onun İslâm hukukunun gelişimi ve hadislerle ilgili iddiaları oryantalistler arasında hâkim olmuşsa da Origins’in yayınlandığı andan itibaren bilhassa siyer haberleri ile ilgili değerlendirmelerini kabul etmeyen bir grup oryantalistin bulunduğu da görülmektedir. Bu makalede sünnet ve sîret arasında Schacht’ın öne sürdüğü gibi kesin bir tefrikin imkânı sorusu ve sîret haberlerini erken tarihli kabul eden oryantalistlerin görüşleri ele alınmaktadır.
The prominent Western scholar of Islamic law Joseph Schacht’s The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford 1950), which contains his basic arguments and theses, is also one of the defining texts in Western ḥadīth studies. In Origins, Schacht did not limit the scope of his conclusions to legal aḥadīth, but extended them to sīra and maghāzī reports when they were used to provide legal doctrines with historical background. He accepted a reciprocal influence between the two genres, i.e., legal and historical traditions, and argued that legal rulings also infiltrated to sīra literature. Although his basic arguments about the development of Islamic law and aḥadīth soon became prevalent among Western scholars, some of these scholars raised objections to his claims about historical traditions immediately after the publication of Origins. This article discusses the possibility of a definite separation between sunna and sīra, and the position of Western scholars who accept that there is a reliable core of historical traditions exempt from Schacht’s skepticism.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bati’da Islâm hukuku calismalarinin en onemli ismi Joseph Schacht’in (1902-1969) temel iddia ve t... more Bati’da Islâm hukuku calismalarinin en onemli ismi Joseph Schacht’in (1902-1969) temel iddia ve tezlerini ihtiva eden eseri The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford 1950) Bati’daki hadis calismalari acisindan da belirleyici metinlerden birisidir. Schacht bu eserde ulastigi sonuclari sadece fikhi icerikli hadislerle sinirlamamis, bilâkis fikhi hukumleri desteklemek icin ‘kullanildiklari’ durumlarda siyer ve megāzi haberlerine de tesmil etmistir.O, iki rivâyet turu arasindaki tedâhulu iki yonlu gorerek, hukuki icerikli hadislerin siyere dâhil olmasi surecinin de yasandigini one surmustur. Schacht’tan sonra onun Islâm hukukunun gelisimi ve hadislerle ilgili iddialari oryantalistler arasinda hâkim olmussa da Origins’in yayinlandigi andan itibaren bilhassa siyer haberleri ile ilgili degerlendirmelerini kabul etmeyen bir grup oryantalistin bulundugu da gorulmektedir. Bu makalede sunnet ve siret arasinda Schacht’in one surdugu gibi kesin bir tefrikin imkâni sorusu ve siret haberleri...
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Books and Book Chapters/Kitap ve Kitap Bölümleri
The methods of dating traditions developed by Western scholars are of great importance in terms of being proposed as alternatives to classical hadīth methodology. In this respect, the value of these methods compared to Islamic hadīth criticism inevitably becomes a question.
In the present study, the common link theory is examined and tested based on the matn cluster of hadith al-'Uraniyyin. Although Joseph Schacht, the architect of the theory, and G. H. A. Juynboll, one of the most important defenders of the theory are among the skeptical orientalists, Harald Motzki, who applies the theory on the axis of the correlation between isnāds and matns outside the Schachtian interpretation is a middle-ground orientalist, and dates ahadīth to relatively earlier periods than his predecessors did. In the present study, the possibility to interpret common link-based isnād-matn analysis (isnad-cum-matn analysis) outside the premises of the orientalist paradigm -as Motzki does in terms of the Schachtian common link theory- is discussed. It is aimed to show that the correlation between isnāds and matns points to the history of hadīth transmission as a historical and 'organic' process not as a fiction as is presumed by some orientalists, and to determine the reflections of the history of hadīth transmission and the systematization of hadīth education on the isnāds and matns. In addition, it became possible to make an evaluation about rijāl literature through the comparison between the results obtained from the isnād-matn analysis and the information in the rijāl literature.
Ph.D. Thesis/Doktora Tezi
Papers/Makaleler
arasında yerleşik şüpheci bakış açısından ayrılan araştırmacıların sık dile getirilen
iddialarla ilgili yaklaşımları da ortaya konmuştur. Makalenin Batı’daki akademik hadis araştırmalarının geldiği son aşamayı göstermesi için bilhassa son yirmi yılda yazılmış çalışmalara ağırlık verilmiş, güncel tartışmalara işaret edilerek ileri okuma yapmak isteyenlere yardımcı olmak üzere dipnotlarda güncel matbu veya çevrimiçi kaynaklara
referansta bulunulmuştur. Son olarak bugün oryantalizm çalışmak isteyenlerin arkeoloji, papiroloji, paleografya, epigrafi ve kodikoloji gibi alanlarda bilhassa son yıllarda yapılan nitelikli çalışmaları da takip etmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Hadis, sünnet, siyer, oryantalizm, isnad, metin tenkidi, cerh-taʿdîl, sahâbenin adâleti, ihtilâfü’l-hadîs, aykırılık ilkesi, hüsn-i zan prensibi.
nitelikli çalışmaları da takip etmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
faculty members, it can be said that due to their short stay in Istanbul their influence was also limited. The scholars who came to Turkey in 1933 stayed for longer periods and took part in shaping of the Turkish higher education. Helmut Ritter was among these scholars, and Fuad Sezgin, one of the most important hadīth scholars of Turkey, carried his doctoral studies under his supervision. With the opening of Ankara Faculty of Theology in 1949 the first generation hadīth scholars through the encouragement and impact of Tayyip Okiç started to study hadīth scholarship in the West. This line of study was not carried on at other faculties until a revival in this field has occurred in 2000s.
The prominent Western scholar of Islamic law Joseph Schacht’s The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford 1950), which contains his basic arguments and theses, is also one of the defining texts in Western ḥadīth studies. In Origins, Schacht did not limit the scope of his conclusions to legal aḥadīth, but extended them to sīra and maghāzī reports when they were used to provide legal doctrines with historical background. He accepted a reciprocal influence between the two genres, i.e., legal and historical traditions, and argued that legal rulings also infiltrated to sīra literature. Although his basic arguments about the development of Islamic law and aḥadīth soon became prevalent among Western scholars, some of these scholars raised objections to his claims about historical traditions immediately after the publication of Origins. This article discusses the possibility of a definite separation between sunna and sīra, and the position of Western scholars who accept that there is a reliable core of historical traditions exempt from Schacht’s skepticism.
The methods of dating traditions developed by Western scholars are of great importance in terms of being proposed as alternatives to classical hadīth methodology. In this respect, the value of these methods compared to Islamic hadīth criticism inevitably becomes a question.
In the present study, the common link theory is examined and tested based on the matn cluster of hadith al-'Uraniyyin. Although Joseph Schacht, the architect of the theory, and G. H. A. Juynboll, one of the most important defenders of the theory are among the skeptical orientalists, Harald Motzki, who applies the theory on the axis of the correlation between isnāds and matns outside the Schachtian interpretation is a middle-ground orientalist, and dates ahadīth to relatively earlier periods than his predecessors did. In the present study, the possibility to interpret common link-based isnād-matn analysis (isnad-cum-matn analysis) outside the premises of the orientalist paradigm -as Motzki does in terms of the Schachtian common link theory- is discussed. It is aimed to show that the correlation between isnāds and matns points to the history of hadīth transmission as a historical and 'organic' process not as a fiction as is presumed by some orientalists, and to determine the reflections of the history of hadīth transmission and the systematization of hadīth education on the isnāds and matns. In addition, it became possible to make an evaluation about rijāl literature through the comparison between the results obtained from the isnād-matn analysis and the information in the rijāl literature.
arasında yerleşik şüpheci bakış açısından ayrılan araştırmacıların sık dile getirilen
iddialarla ilgili yaklaşımları da ortaya konmuştur. Makalenin Batı’daki akademik hadis araştırmalarının geldiği son aşamayı göstermesi için bilhassa son yirmi yılda yazılmış çalışmalara ağırlık verilmiş, güncel tartışmalara işaret edilerek ileri okuma yapmak isteyenlere yardımcı olmak üzere dipnotlarda güncel matbu veya çevrimiçi kaynaklara
referansta bulunulmuştur. Son olarak bugün oryantalizm çalışmak isteyenlerin arkeoloji, papiroloji, paleografya, epigrafi ve kodikoloji gibi alanlarda bilhassa son yıllarda yapılan nitelikli çalışmaları da takip etmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Hadis, sünnet, siyer, oryantalizm, isnad, metin tenkidi, cerh-taʿdîl, sahâbenin adâleti, ihtilâfü’l-hadîs, aykırılık ilkesi, hüsn-i zan prensibi.
nitelikli çalışmaları da takip etmesinin önemine dikkat çekilmiştir.
faculty members, it can be said that due to their short stay in Istanbul their influence was also limited. The scholars who came to Turkey in 1933 stayed for longer periods and took part in shaping of the Turkish higher education. Helmut Ritter was among these scholars, and Fuad Sezgin, one of the most important hadīth scholars of Turkey, carried his doctoral studies under his supervision. With the opening of Ankara Faculty of Theology in 1949 the first generation hadīth scholars through the encouragement and impact of Tayyip Okiç started to study hadīth scholarship in the West. This line of study was not carried on at other faculties until a revival in this field has occurred in 2000s.
The prominent Western scholar of Islamic law Joseph Schacht’s The Origins of Muhammadan Jurisprudence (Oxford 1950), which contains his basic arguments and theses, is also one of the defining texts in Western ḥadīth studies. In Origins, Schacht did not limit the scope of his conclusions to legal aḥadīth, but extended them to sīra and maghāzī reports when they were used to provide legal doctrines with historical background. He accepted a reciprocal influence between the two genres, i.e., legal and historical traditions, and argued that legal rulings also infiltrated to sīra literature. Although his basic arguments about the development of Islamic law and aḥadīth soon became prevalent among Western scholars, some of these scholars raised objections to his claims about historical traditions immediately after the publication of Origins. This article discusses the possibility of a definite separation between sunna and sīra, and the position of Western scholars who accept that there is a reliable core of historical traditions exempt from Schacht’s skepticism.
Citation: Fatma KIZIL, " Batı'da Hadis Çalışmalarında Tek Râvili Tarîkler " (in Turkish), Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD), X/2, 2012, pp. 7-22.