Kadın vekil oranlarının 20 yıldır ilk kez azalmasının nedenleri nasıl açıklanıyor?
- Yazan, Vibeke Venema, Stephanie Hegarty ve Leoni Robertson
- Unvan, BBC 100 Kadın
Dünya nüfusunun neredeyse yarısı, geçen yıl yapılan seçimlerde oy kullansa da, kadınların siyaset alanındaki temsiliyeti sekteye uğradı. Seçim sonuçlarının açıklandığı ülkelerin yüzde 60'ında seçilen kadın vekil sayısı azaldı.
Hindistan, ABD, Fransa, Portekiz, Endonezya, Güney Afrika ve 21 diğer ülkede yeni seçilen meclis üyelerinin arasında, bir önceki döneme göre daha az kadın bulunuyor.
Avrupa Parlamentosu'nun tarihinde de ilk kez, seçilen kadın parlamenter sayısında düşüş yaşandı.
Bir ülkedenin meclisine hiç kadın seçilmedi.
Doktor Puakena Boreham, Tuvalu'nun tarihinde seçilen üçüncü kadın milletvekiliydi.
Boreham Tuvalu'nun 16 kişilik meclisindeki tek kadın olarak sekiz sene geçirdi. Bu sene ise koltuğunu kaybetti.
Boreham milletvekilliği döneminin sonuna doğru, anayasayı değiştirerek cinsiyet ayrımcılığının suç kabul edilmesini sağlayacak başarılı bir kampanya yaptı.
Bu kampanya kapsamında, kadınların sahne almasına normalde izin verilmeyen kamusal alanlarda konuşmalar yaparken, erkeklerin salonu terk ettiğini farketti.
"Bir kadın olarak sesimi çıkarmanın bedelini ödediğimi düşünüyorum," diyor Boreham ve devam ediyor: "Kadınların gelecek dört yıl boyunca mecliste temsil edilmeyeceğini bilmek acı veriyor"
Pasifik Adaları, yüzde sekiz ile, dünyada en düşük oranda kadın milletvekili barındıran bölge.
Dünyadaki meclislerin ortalama yüzde 27'si kadınlardan oluşturuyor. Bununla birlikte kadın ve erkek milletvekillerinin sayısının eşit olmaya yaklaştığı yalnızca 13 ülke var.
Birleşik Krallık, Moğolistan, Ürdün ve Dominik Cumhuriyeti'nde kadınlar bazı kazanımlar elde etti, Meksika ve Namibya da ilk kadın cumhurbaşkanlarını seçti. Latin Amerika ve Afrika'nın bazı bölgeleri şu anda, kadınların siyasetteki temsilinde öncü konumda.
Ancak 1907'de Finlandiya'da dünyanın ilk kadın parlamenterleri seçildiğinden beri, eşit temsile doğru ilerleme yavaş seyrediyor.
1995 ile 2020 yılları arasında kadınların siyasetteki temsili küresel çapta iki katına çıksa da, geçen üç yılda bu alandaki ilerleme yavaşladı.
Çok sayıda ülke ve siyasi nüans söz konusu olduğundan kadınların oranındaki düşüşü genellemelerle açıklamak zor.
Portekiz, Pakistan ve ABD gibi bazı ülkelerde kadın siyasetçi sayısının azalması, meclislerin sağa yaklaşmasıyla eşgüdümlü gerçekleşti. Bu ülkelerdeki sağ partilerin daha az sayıda kadın üyesi var.
İngiltere gibi seçilen kadın sayısının arttığı ülkelerde de bu dinamik aksi yönde işledi, yani meclis sola kaydı.
Fransa'da erken seçime gidilmesi kadın adayların aleyhine sonuçlandı.
Paris Siyasi Bilimler Akademisi Sciences Po'da cinsiyet ve siyaset üzerine uzmanlaşan Réjane Sénac, "Çok riskli görünen seçimlerde siyasi partiler daha az kadını aday gösterme eğiliminde oluyorlar" diyor.
Her seçim için geçerli olmasalar da, eşit temsile ulaşmaya engel olan bazı genel geçer unsurlar var.
Siyaset bilimi profesörü Rosie Campbell, Londra'daki King's College üniversitesinde yaptığı Uluslararası Kadınlar Günü konuşmasında, "Kadınların bir gün uyanıp, üst düzey liderlik pozisyonlarında başarılı olacaklarını düşünme ihtimalleri daha düşük" diyor ve "Kadınların genelde 'Milletvekili olmayı düşündün mü?' cümlesiyle dürtülmeye ihtiyacı oluyor" değerlendirmesini yapıyor.
Puakena Boreham de siyasete, tam olarak bu şekilde atılmış. Boreham anestezi uzmanı olarak çalıştığı dönemde birçok Tuvalulunun diyabet yüzünden uzuvlarını kaybettiğine birinci elden tanıklık etmiş. Boreham'in akıl hocalarından biri bu sorunu çözmenin tek yolunun, hükümette yer almak olduğunu söylemiş.
Boreham, "İlk başta büyüklerden büyük direnç gördüm, özellikle de ailemdeki erkeklerden. Siyasete atılmanın dişi bir rol olmadığına inanıyorlardı" diye anlatıyor.
ABD'nin Stanford Üniversitesi'nde cinsiyet ve siyaset bilimi alanında uzmanlaşan Rachel Green, birçok toplumda kadınların erkeklerden daha fazla bakım sorumluluğu taşıdığını söylüyor.
Green, bu durumun kadınların siyasete atılmasına engel olduğunu ekliyor.
Az sayıda meclisin hamilelik izni sunması da bu durumu kolaylaştırmıyor.
Araştırmalar, siyasi kampanyalar için kadınların fon bulmasının daha zor olduğunu ve birçok kadının seçim kampanyası yürütmek için işten izin alabilecek maddi özgürlüğe sahip olmadığını gösteriyor.
Bu koşulların ikisi de yeni gelişmeler değil. Ancak birçok farklı ülkede yapılan araştırmalara göre, kamusal alandaki kadınlara hem internette hem de yüz yüze yöneltilen saldırılarda artış oldu.
Geçen yıl siyasetten çekilen birçok kadın lider, maruz kaldıkları tacizin artmasını gerekçe olarak gösterdi.
Meksika'da senatör olarak görev yapan Indira Kempis, erkek meslektaşlarının deneyimlemediğini söylediği, taciz ve istismarlarla baş etmek zorunda kaldığını anlatıyor:
"Tehdit edildim, siyasi zulme maruz kaldım, ailemin ve ekibimin dürüstlüğüne saldırdılar"
Kempis araba kullanırken, eş zamanlı olarak kendisini WhatsApp üzerinden tehdit eden, silahlı adamlar tarafından takip edilmiş.
Evliliğinin bozmak isteyen kişiler tarafından kocasına, Kempis hakkında anonim mesajlar gönderilmiş. Ayrıca ailesi de telefonla tehdit edilmiş.
Kempis, "Ailemi olaya dahil ediyorlar çünkü kadın olarak, başkalarının güvenliği konusunda daha hassas olacağımızı biliyorlar" diyor.
Ancak kendisine yapılan saldırılarda kadınların da yer aldığını görmek Kempis'i incitmiş.
Artık Kempis, siyaset alanında kadın olmanın zor olup olmadığı sorulduğunda ne diyeceğini bilemiyor:
"Genç bir kadına bütün bunlara maruz kalabileceğini, sağ çıkacağından emin olmadığım bir savaşa girmesi gerekeceğini nasıl söyleyebilirim?"
İndira Kempis, senatör olduğu dönemde, şeffaflık ve yolsuzluk karşıtı önlemler ile ilgili bir tahtayı elinde tutuyor
"Küfürler, hakaretler ve alaylar, bunların hepsi internette çok normalleştirildi," diyor bu sene koltuğunu kaybedene kadar Güney Kore'nin en genç milletvekillerinden biri olan Jang Hye-Yeong.
"Ne zaman televizyona çıksam kanala itiraz telefonları gelmeye başlıyor, insanlar 'Neden bir feministe yer veriyorsunuz?' gibi sorular soruyorlar" diyor.
Jang Hye-Yeong seçim kampanyası sırasında, eşit ücret ya da cinsel taciz gibi kadın meselelerinden bahsettiği sırada birkaç kez çiftlerin kendisini dinlemek için durduğunu farketti.
Bazı örneklerde, erkek kadını, sert bir üslupla çekerek uzaklaştırmış.
"Sert bir tepkiyle karşılaşacağımın tamamen bilincindeydim." diye anlatıyor.
Jang Hye-Yeong milletvekilliği döneminde, ayrımcılık karşıtı bir yasanın geçirilmesi için çalışmıştı.
MeToo hareketi kapsamında Güney Kore'de bazı ünlü erkekler cinsel taciz ile suçlandı. Ancak bir süre sonra ülkede feminizme karşı ciddi bir tepki oluştu ve genç erkekler de, tersine ayrımcılığa maruz kaldıklarını iddia etmeye başladı.
Cinsiyet eşitliğine yönelik programları yöneten Mariana Duarte Mutzenberg, bu yıl gerçekleşen seçimlerde de bu sorunların gündeme geldiğini, Güney Kore'deki bazı siyasi partilerin, genç erkekler arasındaki feminizm karşıtı hissiyatı oya dönüştürmeye çalıştığını söylüyor.
Jang koltuğunu kaybetmesinde, partisinin bu seneki başarısızlığının şüphesiz payı olduğunu söylüyor, ancak feminizm karşıtı havanın da bunda etkili olduğuna inanıyor.
Güney Kore'deki seçimler tüm kadın siyasetçiler için aynı oranda kötü geçmedi. Hatta meclisteki kadın sayısı küçük bir artışla yüzde 19'dan yüzde 20'ye çıktı. Ancak ülke hala küresel ortalamanın, yani yüzde 27'nin oldukça altında.
AB'de cinsiyet konusunda Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü'nde çalışan Carlien Scheele eşit temsil bulunan meclislerin, adilliğin yanında, herkes için faydalı olduğunu söylüyor.
Scheele'in işaret ettiği araştırmalara göre bu tür meclisler daha iyi kararlar alıyorlar ve hatta ülkelerin GSYİH'sini artırabiliyorlar.
Eşit cinsiyet temsiline ulaşmanın en kolay yollarından biri cinsiyet kotaları uygulamak. Kota uygulayan ülkelerde, meclislere ortalama yüzde 29 kadın seçilirken, kotasız ülkelerde bu rakam yalnızca yüzde 21 civarında kalıyor.
Güçlü ve popüler eski cumhurbaşkanı Andrés Manuel López Obrador parlamentonun yarısının kadınlardan oluşması gerektiğine karar verdikten sonra siyasi irade ve cinsiyet kotası sayesinde Meksika 2018 yılında eşit temsiliyete ulaştı, bu yıl da Claudia Sheinbaum ilk kadın cumhurbaşkanı olarak seçildi.
BM Kadın Birimi kadın liderlerin ve bakanların sayısını takip ediyor. Dünyada eşit sayıda kadın ve erkek lider sayısına ulaşılması, şu an itibarıyla 68 yıl sürecek.
Ancak güç sahibi bir konuma gelmek mücadelenin yalnızca yarısı, diyor 2018 yılında senatoya seçilen İndira Kempis. "Ben güç sahibi olmak için siyaset yapmak isteyen bir kadınım. Bunu açıkça söylüyorum çünkü birçok kadın bundan utanıyor," diyor Kempis.
Kempis gerçekten önemli kararlar alınan toplantılardan dışlandığını hissetmiş. "Kendimi zorla dahil etmek zorunda kaldım. Erkekler klubü gibi bir şey."
Kempis her gün de erkek meslektaşlarının ayrımcılığına maruz kalmış.
"Çoğunlukla yetenekli olmadığını, başaramayacağını söylüyorlar," diyor Kempis. "Bir kere bir adam bana, onun sayesinde bulunduğum konumda olduğumu söylemişti."
BM Kadın Birimi'nden Julie Ballington kabine koltuklarının kadınlar için her şeyi değiştirdiğini, ancak kadınların en az sahip oldukları konumlar olduğunu söylüyor. "Bu dehşet verici çünkü bunlar atama ile sahip olunan koltuklar, yani eğer siyasi irade olsaydı bu konumlarda cinsiyet eşitliği elde etmek kolay olurdu," diyor Ballington.
BM Kadın Örgütü'nün araştırmaları kadınların sahip olduğu konumların belirli pozisyonlar ile sınırlı olduğunu da gösteriyor. Kadınlar genelde insan hakları, eşitlik ve sosyal konular ile ilgili konumlarda yer alırken, genellikle erkeklerin üstlendiği maliye ya da savunma konularında görev almıyorlar.
Bu bir sorun, diyor Rachel George. "Kadınların bulunduğu odalarda barış anlaşmalarının imzalanması ve uzun süre devam etmesi daha olası."
İndira Kempis'in cumhurbaşkanı olma yönünde hedefleri var. Kempis partisinin kendisini kadın olduğu için desteklemediğini söylüyor. Partisi bu suçlamaları reddediyor. Kempis, protesto olarak istifa etmiş olsa da gelecek için umutlu.
"Ben senatoya seçildiğimde bana 'Ben senatör olmak istiyorum' diyen genç kadınlar yoktu. Senatodan ayrıldığımda ise birçok genç kadın bunu söylüyordu."
Jang Güney Kore'de yeniden seçimlere girmeyi düşünüyor. Puakena Boreham da Tuvalu'da.
"Ben geri dönemesem bile, kadınların sesi orada olmalı," diyor.
Veri analizine katkı BBC Verify'dan Rebecca Wedge-Roberts
Tasarım Raees Hussain