Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Akpinar, I.Y., “Hatırlamak ancak unutunca mı mümkün? Myanmar’da Türk Şehitliği”, Arredamento Mimarlık, EKİM 2007, s.94-97, ISSN 1300-3801 (Mimari projeleri hakkında hakemli dergilerde yayınlanan yazı; Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nca bila bedel yaptırılan Myanmar’da İngiliz Kamplarında ölen Osmanlı Askerleri için Şehitlik projesi; proje yürütücüsü; H. Kahvecioğlu, B.Serdar Köknar ile).
2017 •
Bu makale, ulusal kimliğin bir inşa olduğu tezine dayanmaktadır. Çaykara bölgesindeki iki dil konuşan (Rumca ve Türkçe) insanların Türklük performansları incelenmiştir. Bu çalışma aynı zamanda coğrafya ve eğitimin bu performansları nasıl şekillendirdiğini araştırmıştır. Makalede veri toplamak için yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşme ve etnografik gözlem kullanılmıştır.
2018 •
Öz: Türkiye için Ermeni meselesi Lozan Antlaşmasıyla kapanan, kapanması gereken bir mesele olarak anlaşılmıştır. Türkler 1915’te yaşananları unutmayı tercih ederken buna karşılık dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış Ermeniler ise mümkün olduğu kadar bu sorunu hatırlamayı ve hatırlatmayı benimsemişlerdir. Bu nedenle 1965 yılından itibaren nerdeyse kesintisiz bir şekilde, önce dünya kamuoyunun sonra da Türkiye’nin gündemine giren 1915’e yönelik tartışmalar Türkiye’nin en önemli dış ve iç politik gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. 1970’li yıllardan itibaren ASALA’nın Türk diplomatlarına karşı giriştiği terör, Türk siyasi ve toplumsal hayatında derin yaralar açmış ve Türkiye’de milliyetçiliğin yeniden üretiminde büyük bir rol oynamıştır. Bu çalışma “1915’te ne yaşandı” ya da “yaşananların nasıl tanımlanması gerekir” sorularının dışında kalarak 1923 yılından itibaren Türkiye’nin ve asıl önemlisi Türk kamuoyunun 1915’te yaşananlar etrafında şekillenen Ermeni meselesine olan yaklaşımını uzun bir süreci ele alarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Anahtar sözcükler: Ermeni Sorunu, Ermeni Tehciri, Unutma, Hatırlama, Türk Kamuoyu, ASALA Turkey’s Armenian Issue Between “Forgetting” and “Remembering” (1923-1985) Abstract: For Turkey, The Armenian Question was evaluated as an issue that had to be closed down with the Treaty of Lausanne. As Turkey chose to forget what happened in 1915, Armenians who scattered around various parts of the world adopted a policy of recalling and reminding the issue as much as possible. For this reason, discussions regarding the 1915 events entered the agenda of both Turkey and the world and turned into one of Turkey’s most important external and internal political agenda items. Following the 1970’s, the ASALA terror against the Turkish Diplomats deeply hurt Turkish political and social life and played a major role in reproduction of nationalism in Turkey. Without taking into consideration the questions “what happened in 1915” or “how the events must be defined”, this study, by examining a long process, aims at analysing how Turkey and more importantly the Turkish public opinion approached the Armenian issue which was shaped around the 1915 events. Keywords: The Armenian Question, The Armenian Deportation, Forgetting, Remembering, Turkish Public Opinion, ASALA
Journal of Social Research and Behavioral Sciences
Toplumsal Hafızanın Oluşturulması: Kutü’l Amare Zaferi’nin Hatırlatılması2019 •
Özet Hafıza doğrudan yaşadığımız şeyleri ifade eder. Hatırlama ise sonradan elde edinilmiş tecrübelerle birlikte geçmişin yeniden ele alınmasıdır. Bireysel hafızalar, toplumsal hafızada yer alan önemli işaret noktalarının belirlenmesi ile oluşur. Kolektif hafıza sonradan öğrenilebilmektedir. Liderler, toplumsal hafızayı yönlendirmek adına, tarihin farklı dönemleri için farklı okumalar yapabilmektedir. Günümüzde siyasi elit, sosyal medya, televizyon, internet, afiş gibi araçları kullanarak, toplumsal hafızanın düşüncelerini değiştirebilmektedir. Kolektif hatırlama konusunda ise liderlerin politikaları ve bir olayı hatırlatmaktaki söylemleri önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca anma ve törenler de toplumsal hafızayı belirli bir düzende tutmak için önem taşımaktadır. Vamik Volkan'a göre toplumsal hafızanın inşaasında seçilmiş zaferler ve seçilmiş travmalar kullanılmaktadır. Bunlar, toplumu bir arada tutacak, birlikteliği sağlayacak bir etkinliği oluşturmayı sağlarlar. Türkiye gibi göç havzasında bulunun bir yerde hatırlama daha zayıftır. Bu çalışmada toplumsal hafızayı yeniden canlandırmak için televizyonda, sosyal medyada, billboardlarda ve çeşitli yayın bölgelerinde halka duyurulan ve toplumsal bir hafıza inşaa etmeye yönelik bir tarihi olay olarak Kutü'l Amare Zaferi incelenecektir. Bu çerçevede, Kutü'l Amare'nin yeniden hatırlanması için yapılan faaliyetler ile literatür arasındaki ilişki sorgulanmıştır. Kutu'l Amare'nin Türk coğrafyasından uzak olmasına rağmen, ve olayın üzerinden yüz yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen topluma hatırlatılmaya çalışıldığı tespit edilmiştir. Abstract Memory signifies things practiced directly by us. Remembering, on the other hand, implies recalling the past with post facto retained experiences. Individual memories are formed by determining significant touchstones inhabiting social memory. Leaders, in order to orientate social memory, can make different reading for different periods of history. Collective memory is a state acquainted post facto. Nowadays, by exploiting the political elite, social media, television, internet, posters, thoughts of social memory can be altered. Within the concept of collective remembering discourses of leaders in general and particularly discourses they employ in invoking an incident holds a crucial position. In addition, commemorations and rituals too possess a considerable
Notlar Dergisi
Unutmak ve Hatırlamak Üzerine2019 •
1972'de Prag'ta bir pop şarkıcısı daha çok para kazanmak için ülke dışına çıkmaya karar verir. Ülkenin yöneticilerinden Bay Husak korkuya kapılır. Pop şarkıcısına, derhal ülkesine dönmesi için acele bir mektup yazar. "Ne isterseniz yapacağız" diye de teminat verir. Bir ülkenin yöneticisi, bir pop müzik şarkıcısının ülkeyi terk etmesinden neden korkar? Üstelik bu yönetici, doktorların, bilginlerin, gökbilimcilerin, sporcuların, işçilerin, mühendislerin ülkeyi terk edip başka bir ülkeye iltica talebinde bulunmasından hiç rahatsızlık duymamaktadır. Peki bir pop şarkıcısının bütün bu meslek gruplarından üstünlüğü nedir? "Çünkü" diyor Milan Kundera, "pop müziğin hafızası yoktur. Geçmişe dair bütün müzik kültürünü unutturacak bir müziktir. Pop müzik geçmişin üstünü örter ve kapatır. Böylece unutuş gerçekleşir. Nesiller, geçmişi anımsamaz."
Birinci Dünya Savaşı Odağında Tarih Boyunca Savaş
Bir Hafıza Mekanı Olarak Çanakkale Savaşları2018 •
Önceleri Büyük Savaş olarak adlandırılan Birinci Dünya Savaşı’nın 100.yılına denk gelen 2014-2018 arasında batı cephelerinde, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve entelektüeller arasında konuyla ilgili birçok anma, belgeleme ve tarih, toplumsal tarih çalışmaları, çok sayıda yeni yayın yapıldı. Bu ve benzeri çalışmalar daha önceleri savaşın 80 ve 90.yıllarında da farklı boyut ve kapsamda yapılmıştı. Düzenlenen sempozyumlar, bilimsel toplantı ve konferanslarda savaşın diplomatik, insani, ekonomik ve kültürel boyutları etraflıca tartışıldı. Hiç kuşkusuz savaş bir bütün olarak düşünülse de çatışmaların yaşandığı yıllarda da, günümüzde de farklı cephelerin, farklı bölge ve ülkelerin farklı bağlamlar içinde ele alınmasını gerektirecek özgül koşullar mevcuttu. Aslında bu çerçevede batılı deneyimlerin doğu hakkında, doğuda da bizlerin batılı ülkelerde, batı cephesinde yaşananlar hakkında yalnızca yüzeysel ya da daha çok diplomatik, savaş sanatına dair yönleriyle öne çıkan bir bilgilenim ve ilgiye sahip olduğumuz doğrudur. Savaşın insani boyutları, gündelik hayatta yarattığı travma ve yıkımlar, kültürel yönler ya da toplumsal tarihe dair daha az bilgiye sahibiz. Bu konuların geçtiğimiz yüz yıl içinde giderek artan ve derinleşen araştırma alanlarına dönüştüğü bilinmektedir. Savaşın yüzüncü yılında ilgi çekici konulardan biri de savaşa dair sonradan oluşturulan öykü ve anlatılar, yaratılan mitolojiler, imgelem ve oluşturulan toplumsal hafıza ve hafıza mekânlarıdır. Bunların nasıl, hangi ihtiyaçlar ve siyasal/ideolojik bağlamlarda ortaya çıktığı, zaman içinde nasıl değişimlere uğradığı, dönemin çelişki ve imkânlarından nasıl etkilendiği giderek daha çok ilgi çeken araştırma konuları olmaktadır.
ziftsanat.com.tr
Hayâl Etmek Kolay, Hatırlamak Zor2023 •
“'Hayâl etmek çok daha keyifli, kolay. Hatırlamak yorucu.' diyordu Safa Önal. Bize hayatını anlatırken, hatırlarken uzun uzun uzaklara dalıyor, içinde olduğumuz zaman ve mekândan kopuyordu."
المجلة المصرية للدراسات التجارية
مدى العلاقة بين خصائص لجنة المراجعة واختيار المراجع : دراسة تطبيقية على شركات المساهمة المقيدة في البورصة المصرية2023 •
Evrigenis Yearbook of International and European Law (EvrYIEL)
A Normative Account of the Armenian Genocide: History, Justice, and International Criminal Law2023 •
Organic & biomolecular chemistry
BODIPY(aryl)iodonium Salts in the Efficient Synthesis of Diversely Functionalized BODIPYs and Selective Detection of Serum Albumin2024 •
University Engagement With Socially Excluded Communities
The Carnegie Classification for Community Engagement2012 •
Journal of the American Medical Informatics Association
An interpretable predictive deep learning platform for pediatric metabolic diseases2024 •
Revista Visión Contable
Fundamentos para el abordaje y la construcción de la teoría contable - Jhon Henry Cortés2024 •
Cancer metastasis reviews
Function and regulation of MTA1 and MTA3 in malignancies of the female reproductive system2014 •
Journal of Economics and Behavioral Studies
Empirical Analysis of Determinants of Economic Growth: Evidence from SAARC Countries2011 •