Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Anadolu’daki modernleşme süreci içinde “ağalık” kurumu içindeki birbiriyle çelişik anlamları görebilen tek yazar, yazarlığının olgunluk dönemindeki Yaşar Kemal olmuştur. Yaşar Kemal, Akçasazın Ağaları’nda, “bey” kavramını, konar-göçer boyların geleneksel yapısı içinde, kan toplumuna ait arkaik öğeleri taşıyan, daha insancıl ve etik bir toplumsal işleyişi temsil eden ve ahlaki iradeye dayalı bir anlam boyutuyla kullanır. Bu yapıtlardaki “ağa” sözcüğüyse, “yeniyetme”, etik değerlerle ve adaletli davranışla ilgisi olmayan, rasyonel akıldan yana bir kişiliği tanımlar. Yaşar Kemal, ilk yapıtı olan İnce Memed adlı romanında, İnce Memed’in eşkiyalık serüveni sırasında karşılaştığı, çadırının güzelliğine, zenginliğine, çevresindeki insanlarla ilişkisine vurulduğu Yörük ağası Kerimoğlu’nu “ağa” olarak adlandırmaktadır. Kendisi “fıkara düşmüş” bir ağanın oğlu olan, köylülerin topraklarına çeşitli hilelerle ve zorbalıkla el koyup zenginleşen Ali Safa içinse “bey” demektedir. Yaşar Kemal, İnce Memed’den yirmi yıl sonra yazacağı Akçasazın Ağaları ikilemesinde (Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf), Kerimoğlu konumundaki kahramanları için “bey”, Ali Safa toplumsal konumundakiler içinse, “ağa” sözcüğünü kullanacaktır. Yirmi yıl içinde Yaşar Kemal yazınsallığında meydana gelmiş bu değişim, yazarın yazma eylemi boyunca derinleşen ve “tarihsel maddeci” bir yöntem arayışını içeren bakış açısının sahip olduğu bir “farkındalığın” işareti sayılmanın yanında, Köy Enstitülü yazarlar, Markopaşa gülmece kültürü ile üstkültürü sarsmaya başlamış “grotesk”in yol açtığı yazınsal değişimin göstergesi olarak da algılanabilir. Toplumsal değişim, edebiyat-dışı alanda oluşmuş trajik yozlaşma, kan toplumu-göçerlik geleneklerinin hızla yıkıma uğramaya başlaması, Yaşar Kemal’in dilini değiştirmiş, kullandığı kavramlarda farklılaşmaya yol açmıştır.
Cami, ilk İslam toplumunda, toplu ibadet ihtiyacını karşılamakla sınırlı bir yapı olarak inşa edilmiştir. Geçen asırlar boyunca cami, içinde bulunduğu toplumun maddi imkanları, mimari tecrübeleri ve yaklaşımı doğrultusunda kendine has strüktürünü ve unsurlarını oluşturmuş ve geliştirmiştir. Roger Garaudy, camiyi, onun kullanıcısı olan cemaatle şu şekilde ilişkilendirir: " Cami her şeyden önce namaz kılma yeridir. Bu yüzden de namazın ifa edildiği o mekan, fert çapında değil, cemaat ölçeğinde genişletilir. Ve namaz taşa, onu içeriden hareketle nakşetmek, düzenlemek ve şekillendirmek için yansıtılır. " 2 Camilerin tezyinatı bani ve hamilerinin zevkleri doğrultusunda bir gelişim evresi izlemiştir. Aykırı örnekler olmakla birlikte, çevresel faktörler taş malzeme kullanımını gerektiriyorsa taş malzeme, ahşap malzemenin bol bulunduğu yörelerde ise ahşap malzeme kullanılagelmiştir. Bağlı bulunduğu dönemde ve yörede süregelen tecrübe de bina yapımında etkili bir faktördür. İslam Sanatı milli, mahalli ve şahsi anlayışlar ve tercihleri kendi bünyesinde yeni bir terkibe kavuşturmuştur. Milletlerin, mahalli toplulukların ve bireylerin estetik güzellik ve sanat anlayışları ve dünya görüşleri de İslam Sanatını etkilemiştir.3 Tarih boyunca, ahşap malzeme bol olduğu halde taş malzemeyi ya da bölgede taş malzeme olduğu halde tuğlayı tercih eden yaklaşımlara rastlamak da mümkündür. Çağımız mimarisinde en kısa süre, en az maliyet ve güvenlik faktörleri sebebiyle betonarme yapılar tercih edilmektedir. Dini mimaride de taş ve bazı yörelerde ahşap kullanımı tercihinden vazgeçilerek betonarme camiler inşa edilmesi yaygınlık kazanmıştır. İnşada kullanılan demirlerin ömrü ve çimentonun korozyonuna bağımlı olması, betonarme yapıların dezavantajı olarak karşımıza çıkmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda betonarme yapılar, yüzyıllardır süregelmekte olan taş yapı geleneğine karşı kahir ekseriyetle tercih edilir olmuştur. Her dönemin mimarisi önceki dönemin tecrübelerinin üzerine birikim yaparak, ya da kendi mimari üslubunu ortaya koyarak var olur. Bir sanatın klasik adını alabilmesi, selefinin eserinin üzerine kendi yorumunu ekleyerek ondan etkilenerek ve kendisinden sonra gelecek yapıları etkileyerek meydana gelir. Söz konusu etkileşim geniş coğrafi alanlarda söz konusu olamayacağı gibi, mutlak bir etkileşimden bahsetmek de imkansızdır.
Kuram ve Uygulamada Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Yahya Kemal Beyatlı, yirminci yüzyılın başında Türk şiirinin sesini bulan sanatçıdır. Onun şiir ve sanatını idrak etmek, eseri üzerindeki hassasiyetini bilmekle ilgilidir. Şiirleri bir arayışın ürünleridir. Yıllarca bir kuyumcu titizliği ile çalışır. Yahya Kemal Beyatlı, kendi şiirini oluştururken geçmiş edebiyat birikimini yok saymaz. Divan edebiyatı geleneğini göz ardı etmeden çağdaş Türk şiirini kurar. Şiirleri Âti, İleri ve Dergâh gibi dergilerde yayımlanır. Yaşadığı dönemin en popüler sanatçılarındandır. Şiire getirdiği yenilikler sayesinde tüm dikkatleri üzerine çeker. Genç edebiyatçılar tarafından yakından takip edilmektedir. Herhangi bir dergide yayımlanan şiiri dergilerin tirajına büyük bir katkı sağlamaktadır. Onun Varlık Dergisi'ndeki önemi, hakkındaki yazılarla ilgilidir. Varlık Dergisi 1933 yılında Yaşar Nabi Nayır'ın kuruculuğu ile yazın yaşamına başlar ve günümüzde de varlığını devam ettirmektedir. Yapılan bu çalışmada Yahya Kemal Beyatlı'nın Varlık'taki yazıları ve hakkındaki yazıların dizini verilerek bu dergide yer almama nedeni üzerinde durulmuştur. ABSTRACT It was Yahya Kemal Beyatlı who gave Turkish poetry its voice at the beginning of the 20th century. One must understand the sensitivity within which he existed in order to comprehend his art. His poetry is one window into life. He was known to work as meticulously as a clockmaker for years on end. It moreover is impossible to disregard the influence that his literary forefathers had had on him when he quilled his own verse. Beyatlı had established contemporary Turkish poetry in following in the footsteps of the Ottoman Divani literary tradition. His poems were published in various magazines such as Âti, İleri, and Dergâh. He was perhaps one the most popular artists of his day. What he brought to Turkish poetry in terms of avant-garde had caught people's attention. He was trailed closely by young wordsmiths. His poems were known to help the circulation of many a magazine/journal. His place as a writer in Varlık Dergisi (Existence Magazine) in particular is indisputable. Established in 1933 by Yaşar Nabi Nayır, Varlık-which still continues to be published to this day-was where Yahya Kemal began writing. This paper examines his writings for Varlık, as well as focuses on why/how he found his way into the magazine by also looking at what others had written about him.
Batı Rönesansı’nın ve kültürünün en önemli adlarından olan Goethe, Batı ve Doğu kültürlerini harman ederek bir ve büyük insanlık düşüncesi oluşturma çabasının da öncülerinden sayılabilir. Goethe, yazınsal uğraşlarının en başında, Almanya’da köylü savaşlarının önderi olmuş bir soyluyla, Berlichigenli Götz ile tutkuya varan imgesel bir ilişki kurmuştur. Gözden düşmüş feodalitenin orta zümrelerinin temsilcilerinden, özgür ruhlu bir şövalye olan Götz, hak ve hukuku kendi geleneksel kuralları içinde gerçekleştirmeye çalışır; Almanya’daki 1515 tarihli köylü ayaklanmalarında köylülerin önderi olarak seçilmiş ve kendi kökeninden olan kalantor derebeylerle kiliseye kafa tutmuştur. İmparatorluk ve onu destekleyen piskoposluk ile kavgasında kapitalist geniş yeniden üretimin ve sınıflar demokrasisinin temellerini atacak bir kültürel kavganın bayraktarlığını üstlenmiştir. Benzer bir imgesel seçimi Çukurova’nın ve Anadolu’nun destansı romanlar yazarı Yaşar Kemal’de de buluruz. Yaşar Kemal de Anadolu’nun kimi soylu beyleri ile imgesel ve yazınsal bir gönül bağı kurmuştur. İnsan yozlaşmasının zirvesi demek olacak olan ve Türkiye’de kapitalizm öncesinin tefeci bezirgân zümresi ile et ve tırnak gibi iç içe geçerek bugünlere ulaşan bir gerici sömürünün temsilcisi finans beylerine, pamuk ağalarına karşı at binip kılıç çekecek soylu beyleri kahraman olarak romanlarına konu eder... Yaşar Kemal’in Akçasazın Ağaları’ndaki Sarıoğlu Derviş ve Akyollu Mustafa’yla, İnce Memet’teki Kerimoğlu’yla kurduğu ilişki de bu türden bir romantik ve diyalektik bir ilişkidir. Hem paradoksal, aynı zamanda karnavalcı, tuhaflıkları, terslikleri barındıran bir yenileşmenin, değişimin edebiyata sıçramış diyalektiğidir söz konusu olan…
Hars Akademi Uluslararası Hakemli Kültür Sanat Mimarlık Dergisi, 2023
Yahya Kemal her ne kadar şair kimliğiyle tanınmış olsa da bu kimlik dışında birçok özelliği vardır. Bilim, sanat, musiki ve mimari gibi alanlara ilgi duymakla birlikte aynı zamanda da bir filozoftur. H. Ömer Özden, Yahya Kemal üzerine yaptığı farklı çalışmalarla onun filozof kimliğine açıklık getirmiş, şiire ve şiirin problemlerine estetik açıdan nasıl baktığına dikkat çekmiştir. Kullandığı dil, ses ve imgeler onun şiirinin fiziksel boyutunu gösterdiği için sanat ve estetiğin Yahya Kemal’in şiirleri üzerinden anlamlandırılması olası bir durumdur. Tarihin Estetik Yankısı isimli bu çalışma daha önce Estetik ve Tarih Felsefesi Açısından Yahya Kemal adıyla 2001’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanmış sonrasında yazarın ekleme ve genişletmeleriyle 2018’de bu çalışmadaki ismiyle tekrar basılmıştır. Yazarın Tarihin Estetik Yankısı isimli kitabı yazmasındaki amaç, Yahya Kemal’in önemsenmediğini düşündüğü felsefi yönünün incelenmesidir. Yazarın bu kitabı dışında Yahya Kemal’i anlattığı Bir İnanç ve Kültür Terkipçisi Yahya Kemal isimli kitabı da genel anlamda dindeki estetik unsurları ele almıştır.
Review of Radical Political Economics, 2021
El llindar de la Modernitat: Mallorca a la Tardor Medieval i al Renaixement (1412-1598). , 2024
Lozanova-Stancheva, V. Thragic Orpheus. Orpheus On the Stage of the Old Attic Theater. – Bulletin ‘Heritage BG’ – Research Announcements, бр. 2, 14-16, 2022
REPRESENTASI PEREMPUAN DALAM DUNIA CATUR PADA SERIAL NETFLIX THE QUEEN'S GAMBIT, 2021
Theory Talks #56, 2013
Costituzionalismo britannico e irlandese, 2024
fteval Journal for Research and Technology Policy Evaluation Issue 48/July 2019 - Proceedings of the Conference "Impact of Social Sciences and Humanities for a European Research Agenda Valuation of SSH in mission-oriented research", 2019
Otolaryngology-Head and Neck Surgery, 2011
Social Sciences, 2022
Ляшкевіч, А. Кулінарны код масленічнай абраднасці Беларусі і Падляшша / А. Ляшкевіч // Беларускі фальклор: матэрыялы і даследаванні: зб. навук. пр. – Мінск : Беларус. навука, 2024. – Вып. 11. – С. 197–219., 2024
Revista Brasileira de Zoologia, 1999
Análisis y modificación …, 2002
Investigaciones Feministas