Academia.eduAcademia.edu
İNS“N VE TOPLUM ”İLİMLERİ “R“ŞTIRM“L“RI DERGİSİ Cilt / Vol Sayı/Issue Sayfa: 265-284 , Received/Geliş: Accepted/Kabul: [22-01-2018] – [25-03-2018] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki “dem ÇELİK Dr. Öğretim Üyesi, Kafkas Üniversitesi, İİ”F/Siyaset ”ilimi ve Kamu Yönetimi Asst. Prof., Kafkas University, FEAS/ Political Science and Public Administration Orcid ID: 0000-0002-9297-1116 [email protected] Öz Siyasetin amacının mutluluk ve iyi yaşam olduğunu savunan Farabi, insanın, mutluluğa tek başına ulaşamayacağını ve mutluluğa ulaşmak için başkalarının yardımına gereksinim duyduğunu savunmaktadır. Mutluluğa ulaşmak için başkalarının yardımına gereksinim duyma ve mutluluk için yardımlaşma yetkin toplumsallaşmanın kaynağıdır. Yetkin toplumsallaşmanın şehirden daha k(ç(k bir birimde gerçekleşmesi m(mk(n değildir. İnsanların birbiriyle mutluluğa ulaşmak için yardımlaştıkları şehir erdemlidir. Erdemli siyasal organizasyon ise kozmolojik ilkeler uyarınca oluşmaktadır. ”u bakımdan erdemli siyasal organizasyon, diğer insanların mutluluk amacına ulaşmasını sağlayacak, evrendeki İlk Neden gibi bir ilk başkana gereksinim duymaktadır. ”u çalışma Farabi’nin siyasal felsefesinde erdemli siyasal organizasyonun amacı olan mutluluk ile insanların mutluluğa ulaşması için gerekli olan ilk başkan arasındaki zorunlu ilişkiyi incelemektedir. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, İlk ”aşkan, Erdemli Şehir, Kozmoloji, Filozof, Peygamber The Necessary Relations Between Happiness and "the First Rulership" in Al-Farabi's Political Philosophy Abstract Al-Farabi asserts that the aim of politics is happiness and good life. According to him, an individual who is unable to attain happiness alone needs the help of others in this regard. The need for people’s help for the attainment of happiness, and the cooperation on that matter form the main source of competent socialization. It is not possible for a competent socialization to occur in a smaller unit than a city. The city where people help each other to attain happiness is virtuous. “s to the city’s virtuous political organization, it is constituted based on cosmological principles. From this point of view, the virtuous political organization needs the first ruler who corresponds to 'the First Cause' in the universe and enables people to attain happiness. The present study examines the necessary relations between happiness, which is the aim of the virtuous political organization in al-Farabi's political philosophy, and the first ruler whom people need for the attainment of happiness. Keywords: Happiness, The First Ruler, Virtuous City, Cosmology, Philosopher, Prophet Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki Giriş Farabi, kendine ait tezlerle siyaset felsefesi alanında eserler vermiş ilk M(sl(man d(ş(n(rd(r.1 Farabi’den önce de İslam d(nyasında felsefi nitelikli eserler kaleme alınmış olmakla birlikte, bu çalışmalar temel değil, önc( niteliktedir. Farabi’nin özellikle siyaset felsefesi alanındaki eserleri İslam siyasal felsefesinin temellerini oluşturmaktadır. Temel niteliğindeki eserlerinden dolayı ardılı olan yazarlar tarafından “risto’dan sonra muallim-i sani olarak adlandırılmıştır. Farabi, Platon’un epistemolojisi ve felsefe hakkındaki fikirleri, “ristoteles’in siyasetin ve devletin amacının mutluluk ve iyi yaşam olduğu konusundaki gör(şleri, neo-Platonculardan Plotinos’un sudur taşma felsefesi ve Stoacıların kozmopolitanizm hakkındaki fikirleri ile kendi k(lt(r d(nyasının kavramlarını sentezlemeye çalışmıştır. Siyaset felsefesi, her şeyden önce siyasal olguların doğasını, doğru ve iyi siyasal d(zeni bilme girişimidir Strauss, . İslam siyasal d(ş(ncesi de diğer siyasal d(ş(nceler gibi kamusal yaşam, siyasal iyi ve doğruyu bilmeyi amaçlar. Kamusal yaşam, siyasal iyi ve doğru arayışında olan İslam siyasal d(ş(ncesinin metafizik bir arka planı vardır. ”u felsefenin metafizik arka planı ilahi yasayı ve ilahi yasanın bilinmesine aracılık eden peygamberi tartışmaya dahil etmektedir Kurtoğlu, . Leo Strauss, ilahi yasaya ve ilahi vahye dayanan siyasal öğretiler (zerine kurulu siyaset teolojisi ile tek başına insan zihni için ulaşılabilir olan bilgiye dayanan siyaset felsefesi arasında ayrım yapmak gerektiğini savunur . ”u bakımdan İslam siyasal d(ş(ncesinin b(y(k bir kısmının siyaset felsefesi değil, siyaset teolojisi olduğu söylenebilir. “caba, Farabi’nin çalışma alanı siyaset felsefesine mi yoksa siyaset teolojisine mi girmektedir? Farabi’nin siyasal d(ş(ncesinin ilahi vahiy fikrini içerdiği tartışmasızdır. ”u bakımdan Farabi’nin bir filozof değil, teolog olarak gör(ld(ğ( çalışmalar söz konusudur (bkz. Corbin, 2013: 296; Rosenthal, 1996: 177-178). Ancak bu t(rden çıkarsamalar, Farabi’yi teolojik anlamda olduğundan daha çok İslami bir zemine oturmakla ilgilidir. Ş(phesiz Farabi, İslami bir zeminde durmaktadır, ancak bu zemin filozofun malzemesini kendi evreninden öd(nç alması bağlamında İslamidir Kurtoğlu, . “ynı şekilde, Farabi’nin siyasal d(ş(ncesinin merkezinde yer alan ve Faal “kılla ittisal eden filozof ve peygamberin bilgeliği ilahi değil, insani bilgeliktir Nejjar, . ”enzer bir biçimde toplumsal yasalar da İlahi Yasa nın değil, 1 İslam felsefesinde Meşşai Okulu’nun önemli temsilcilerinden olan ve asıl adı Ebu Nasr Muhammed İbn Muhammed İbn Turhan İbn Uzluğ el-Farabi olan Farabi Maveraünnehir bölgesinin Farab kasabasının Vesic köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Samani sarayında görevli bir komutan olan Farabi tahmini olarak 870 yılında doğmuş ve 950 yılında Şam’da vefat etmiştir (Bayrakdar, 1997: 173). Farabi’nin hayatı ve çalışmaları hakkında detaylı bilgi için bkz. (Fakhry, 2002: 6-9). İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [266] “dem ÇELİK hakikatin temsilcisidir. Farabi, kamusal yaşama ilişkin genel ilkeleri insani bilgelikten t(retmektedir. ”u bakımdan Farabi’nin siyaset hakkındaki eserlerinin teolojik değil, felsefi nitelikli olduğu söylenebilir. Farabi, siyasetin amacının, insan için iyi ve iyi yaşam olduğunu savunan “ristoteles geleneğini takip etmektedir “ristoteles, . ”u y(zden İslam d(nyasında mutluluğun filozofu olarak anılmaktadır M(cahid, . Nihai anlamda yetkinleşmiş insan mutludur ç(nk( insanın nihai yetkinleşmesindeki amaç mutluluktur Farabi, . İnsanın mutluluğa nasıl ulaşacağını açıklamak pratik felsefesinin bir dalı olan siyaset ilminin işidir. Siyaset ilmi, şehirde en y(ksek mutluluğa ulaştıran melekeleri ve gelenekleri yerleştiren ve onları koruyan yönetimin erdemli yönetim olduğunu açıklar Farabi, . İnsan, nihai amacı mutluluk olmasına rağmen bu amaca tek başına ulaşabilecek yetkinlikte yaratılmamıştır. İnsan, amacı mutluluk olduğundan mutluluğun ne olduğunu bilmeye ve onu amaç edinmeye ihtiyaç duyar. “yrıca insanın, mutluluğu elde etmesi için ne yapması gerektiğini bilmesi ve onları yapması gerekmektedir. “ncak insanların çoğu mutluluğun ne olduğunu, onlara ulaşması için neler yapması gerektiğini kendi başına bilemediğinden bir kılavuz ve öğretmene ihtiyaç duyar Farabi, . İnsan hem mutluluğa ulaşmak için toplumsallaşmaya, hem de toplumsallaştıktan sonra mutluluğun ne olduğunu kendisine öğretecek bir öğretmene ihtiyaç duymaktadır. Farabi’nin d(ş(ncesinde ideal toplumsal örg(tlenmeye yön veren d(zenlemelerin kendisine referansla oluşturulacağı ilke kozmolojiktir. İdeal şehirdeki d(zen kozmostaki d(zene benzer Kurtoğlu, . Nasıl ki, kozmosta yer alan varlıkların nedeni olan ve mertebelerini tayin eden İlk Neden söz konusu ise, toplumsal örg(tlenme alanında da var olanların kaynağını oluşturan ve kozmostaki İlk Neden’e benzeyen bir ilk başkan bulunmaktadır. İlk başkan şehir halkının mutluluğunun sebebidir Farabi, . Farabi’nin siyasal felsefesinin merkezi noktasında ilk başkan bulunmakta ve ilk başkan şehrin diğer (yelerinin mutluluğunun nedeni olmaktadır. ”u çalışma, Farabi’nin siyasal felsefesinin merkezi noktasında bulunan ilk başkan ve mutluluk arasındaki zorunlu ilişkiyi konu almaktadır. Toplumsallaşma ve Mutluluk İlişkisi İnsan, kendi kendine yeten bir varlık olmadığı için insanın toplumsallaşmak zorunda olduğu kabul edilmiş ve sosyal hayvan olarak nitelenmiştir. Platon, toplumsallaşmanın nedenini, insanın kendi kendine yetememesi, başkalarına gereksinmesi olarak açıklamaktadır (1975: 59). Aristoteles de, yaşamın kendisini sağlamak için başlayan toplumsallaşmanın, polis le iyi yaşamı sağlayacak duruma geldiğini savunur . Farabi de, önc(lleri gibi insanın toplumsal bir varlık olduğunu savunmaktadır. İnsan tek başına b(t(n ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir biçimde yaratılmıştır. İnsanın İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [267] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki kendini devam ettirmek için gerekli olan şeylerin hepsini tek başına karşılaması m(mk(n olmadığından, ihtiyaçlarını karşılayacak birçok insana muhtaçtır Farabi, . Söz gelimi, çiftçilik yapacak bir kimse, kendisine saban kerestesi sağlayacak marangozun, saban demiri sağlayacak demircinin, koşum ök(z( sağlayacak bir sığır t(ccarının yardımı olmaksızın çiftçilik yapamaz Farabi, . İnsan basit maddi ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olarak toplumsal bir varlıktır. ”unanla beraber insanın toplumsallaşmasının tek gerekçesi, maddi varlığını yeniden (retmek değildir. “ksi takdirde, diğer canlı t(rlerinin toplumsallaşması ile insanın toplumsallaşması arasında fark olmazdı. İnsanın toplumsallaşmasının temel nedeni, yetkinleşmek ve mutluluğa erişmek için başkasının yardımına ihtiyaç duymasıdır. İnsan, sahip olduğu tabii yaratılışının kendisine verilmesinin gayesi olan m(kemmelliğe, ancak birbiriyle yardımlaşan birçok insanın varlığı sayesinde ulaşabilir Farabi, . İnsanın işlerinin zorunlu olanlarını yapması ve bunlarda en (st d(zeye çıkması, bir yerde topluluklar halinde yaşamasıyla m(mk(nd(r . İnsan, b(t(n erdemlere tek başına sahip olamayacak biçimde yaratılmıştır. Farabi’ye göre insanın tek başına yetkinleşemeyeceği başlangıçta kendisine bildirilmiştir. Farabi bu d(ş(ncesini söyle ifade eder Farabi, Her insanın gereken işte bir insan veya başka insanlara bağlanması doğuştan meylidir ”u, her insanın durumudur. ”unun için, o olgunluktan g(c(n(n yettiğini elde etmek için her insan başkalarıyla komşuluk etmeye ve onlarla bir araya gelmeye muhtaçtır ”u hayvanın tabii yaratılışında bir sığınak aramak ve aynı t(re ait kimselerin mahallesinde oturmak da vardır insana bundan dolayı içtimai ve siyasi bir hayvan adı verilmiştir. İnsanın doğası gereği toplumsal ve siyasal hayvan olmasından zorunlu olarak b(t(n toplumsallaşma biçimlerinin insanı erdemli ve mutlu kılacağı sonucu çıkmamaktadır. ”azı toplumsallaşma biçimleri insanların biyolojik yeniden (retimine olanak sağlamasına rağmen, onun yetkinleşmesi ve mutluluğa ulaşmasına olanak sağlamaz. ”u bakımdan insanın ihtiyacı olan toplumsallaşma değil, mutlu bir yaşam s(rmesine olanak sağlayacak yetkin toplumsallaşmadır. Yetkin toplumsallaşmanın hedefi, insanın erdemli ve mutlu bir varlık olmasına olanak sağlamaktır. ”unun dışında insanın mutluluktan başka amaçlar için yardımlaştığı toplumsallaşma biçimleri vardır ki bunlar, eksik toplumsallaşmadır. Yetkin toplumsallaşma, eksik toplumsallaşmadan hem amaç hem de ölçek boyutuyla ayrılır. Farabi’ye göre m(kemmel ve yetkin toplumlar (ç çeşittir K(ç(k olanları şehirler, orta olanları milletler, b(y(k olanları ise âlem yani b(t(n insanlıktır. 5lçek olarak şehirden daha k(ç(k birimlerde yetkin toplumsallaşmanın gerçekleşmesi m(mk(n değildir. ”u bakımdan, ev, sokak, mahalle ve köy halkının birliktelikleri eksik ve kusurludur. Köyler şehirlere hizmet için İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [268] “dem ÇELİK vardır, buna karşın mahalleler şehirlerin bir parçasıdır Farabi, 1980: 36; 2017: 98). “ntik Yunan terminolojisi ile söylemek gerekirse, polis ten daha k(ç(k bir birimde yetkinleşmek ve mutluluğa ulaşmak m(mk(n değildir. ”u bakımdan şehirler yetkin toplumsallaşmanın ilk basamağıdır. Farabi’nin şehirlerde yetkinleşmenin m(mk(n olduğuna ilişkin fikirleri, Platon ve “ristoteles gibi d(ş(n(rlerin etkisiyle açıklanabilir gibi gör(nse de, Farabi’nin teorisi ile yetkinleşmenin yalnızca poliste gerçekleşebileceğine ilişkin “ntik d(ş(n(ş arasında önemli farklar söz konusudur. Platon ve “ristoteles gibi d(ş(n(rlere göre, insanın amacına ulaşması yalnızca poliste m(mk(nken Farabi’ye göre, polis yetkinleşmenin ilk basamağıdır. Farabi için şehir, yetkinleşme amacı taşıyan insanın, mutluluğu yakalayacağı yegane siyasal örg(tlenme değil, bunlardan ilkidir. Farabi’nin şehirlere yapmış olduğu bu vurgu sadece “ntik d(ş(n(rlerin etkisiyle değil, yaşadığı dönemin siyasal gelişmeleriyle de ilişkidir. Farabi’nin metinlerini kaleme aldığı dönem, “bbasi Devleti’nin dağılmaya başladığı ve yerini şehir devletlerine bıraktığı bir döneme tekab(l etmektedir ”ayraklı, . Farabi için insan toplumları arasında şehirlere, milletlere böl(nm(ş olmak, erdem ve mutluluğa ulaşmanın ön(nde engel değildir. Farabi, bu t(rden böl(nmeleri doğal kabul etmektedir. İnsanların milletler arasında böl(nm(ş olmasının ikisi doğrudan tabii, birisi ise dolaylı olarak tabii (ç nedeni olduğunu savunur. İnsanlığın milletlere böl(nm(ş olmasının doğrudan tabii nedenleri, tabii karakter ve yapı iken, dolaylı tabii nedeni dildir Farabi, . Farabi’nin insanlığın, şehirlere ve milletlere böl(nm(ş olmasını doğal karşılaması, bu t(rden farklılıkların aşılamayacağını ya da Platon ve “ristoteles gibi ideal siyasal örg(tlenmenin polis olduğunu söylediği anlamına gelmemektedir. Aksine, şehirler ve milletler, sırasıyla insanlığın k(ç(k ve orta ölçekli toplumsallaşmasını oluştururlar. ”unların dışında, yetkin toplumsallaşmanın bir örneği de, b(y(k ölçekli olan b(t(n insanlığın birlikteliğini içeren âlemdir. Farabi’nin metinlerine bakıldığında insanlığın b(y(k toplumunu hedeflediği söylenebilir. Farabi’nin Platonik unsurlarla birlikte b(t(n d(nyayı tek bir siyasal organizasyon altında toplamaya çalıştığını ifade edilebilir Hommond, . Milletlerin b(t(n(n mutluluk ve erdem için yardımlaştıkları d(nya erdemli d(nyadır. İnsanların doğası gereği toplumsal bir varlık olmasına rağmen, b(t(n toplumsallıkların insanın yetkinleşme ve mutluluğa ulaşma hedefine olanak sağlamadığını d(ş(nen Farabi, siyasal organizasyonun amacının mutluluğa ulaşmak olduğunu söyler. Polis ya da şehir insanı yetkinlik hedefine ulaştırabilecek ilk basamaktır. Farabi bu noktada Platon ve “ristoteles’ten farklılaşmaktadır. “ncak siyasetin amacının iyi yaşam ve mutluluk olduğu İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [269] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki konusunda Aristoteles’i takip etmektedir. O halde siyasal yaşamın ana hedefi olan mutluluk ve iyi yaşam nedir? Farabi, felsefeyi, nazari teorik ve ameli pratik olmak (zere ikiye ayırır. Nazari felsefe, insanın, sadece ve sadece bilebileceği fakat yapamayacağı şeylerin bilgisidir. “meli felsefe ise bilinen ve yapılan şeylerin bilgisidir (Farabi, 2014:161. Nazari felsefe veya hikmet, insana gerçek mutluluğu, ameli felsefe ve hikmet ise mutluluğun elde edilmesi için yapılması gerekenleri bildirir. Nazari hikmet, en son amacı , ameli hikmet ise kendisiyle bu amaca ulaşılan şeyi verir Farabi, . “meli felsefe, ahlak ve siyasetten oluşmaktadır. “hlak ve siyaset bilgisinden oluşan pratik bilgeliğin amacı iyiyi ve mutluluğu araştırmaktır. Siyaset ilmi, mutluluğu araştırır ve mutluluğun iki t(r(n( tanımlar a “slında öyle olmadığı halde mutluluk sanılan mutluluk, b gerçekte mutluluk olan mutluluk. ”u ikincisi öz(nden dolayı arzu edilen bir şey olup, kendisiyle diğer başka şeylere ulaşmak herhangi bir zamanda arzu edilen bir şey değildir. Diğer şeyler ise sadece bu mutluluğa ulaşmak için arzu edilir ve ona ulaşıldığında istek sona erer. Mutluluk sanılan şeylere gelince bunlar zenginlik, şeref, hazlar ve insanın y(celtilmesi gibi şeylerden oluşur Farabi, : 264). Mutluluk, iyi olanlar arasında en iyi, tercih edilenler arasında en tercih edilen ve insanın yöneldiği amacın en yetkinidir. İyi şeyler veya insanın ulaşmayı arzu ettikleri, başka bir amaca vasıta olanlar ve bizzat kendileri için tercih edilenler olarak ikiye ayrılır. Kendilerinden dolayı tercih edilenler, bir amaca hizmet ettikleri için tercih edilenlerden (st(nd(r Farabi, . Mutluluk, kendisi için istenen, hiçbir zaman başka bir şeyin elde edilmesi için istenmeyen, iyidir. Onun ötesinde, insanın elde edebileceği daha b(y(k bir şey yoktur Farabi, . Mutluluk, bizzat kendisi için istenen iyi olduğuna göre, insanda iyinin bulunması onu doğrudan mutlu yapmaz. Ç(nk( iyi fiiller insanda tesad(fen bulunabilecekleri gibi insanın, onları gön(ll( olarak yapması söz konusu olmaksızın da kendisine y(klenebilir. İyi fiiller insanda bu şekilde bulunduklarında, mutluluğa sebep olmazlar bilakis, insan onları ancak gön(ll( olarak isteyerek ve yaptığında, onlarla mutluluk elde edebilir Farabi, . “yrıca, insanın hakiki mutluluğa ulaşması için iyi fiilleri bazı durumlarda değil, her durumda yapması gerekmektedir ”u bakımdan hakiki mutluluk için insanın, iyi fiilleri isteyerek yapması, iyi fiilleri iyi oldukları için tercih etmesi ve iyi fiilleri her durumda yapması gerekmektedir. Nazari erdemler, d(ş(nce erdemleri, ahlaki erdemler ve ameli sanatlar, insanın mutluluğa ulaşmasını sağlayan dört insani nesnedir Farabi, . ”u ilimler içerisinde en (st(n(, varlıkların kesin delillerle kendisiyle d(ş(n(l(r oldukları nazari erdemlerdir Farabi, . Nazari erdemler İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [270] “dem ÇELİK sayesinde insan, mutluluğun ne olduğunu bilebilir. “ncak sadece mutluluğun ne olduğunu bilmek insanı mutlu kılmaz. Nazari olarak mutluluğun ne olduğunu bilen kimsenin, onun elde edilmesini sağlayan fiilleri de yapması gerekir. ”una ek olarak başkasının mutluluğu ile ilgilenmek de onun görevidir “ydın, . ”u bakımdan kendisinde, nazari erdemler, d(ş(nce erdemleri, ahlaki erdemler ve ameli sanatlar bulunan herhangi bir kimsenin, bunları şehirler ve milletlerde gerçekleştirmesi gerekmektedir Farabi, . Peki neden? Platoncu kavramlarla sormak gerekirse, mağaradan çıkıp hakikate ulaşmış herhangi bir kimsenin, mağaraya dönmesi neden zorunlu olsun? Hakikatin kendisine ulaşmış olmak ve bunu eylemleri ile tatbik etmek neden mutluluk için yeterli olmasın da, hakikati bulan onu başkasına öğretmek zorunda kalsın? Hakikate ulaşmış herhangi birisinin, mağaraya geri dönmesi bir zorunluluktur. Ç(nk( hakiki bilgelik için, bilmek yeterli değildir. Hakiki bilgiye ulaşmış kişinin, hem bunu tatbik etmesi hem de eğitim ve öğretim yoluyla başkalarına öğretmesi gerekmektedir. “ksi t(rl( hakiki filozof olamaz. Diğer taraftan mağaranın içindekiler, kendi başlarına bırakıldıklarında mutluluğa ulaşmazlar. ”(t(n insanların amaçları mutluluk olmasına rağmen, insanların çoğu mutluluğun ne olduğunu, onlara ulaşması için neler yapması gerektiğini kendi başına bilemez. ”u insanlar, bir kılavuz ve öğretmene ihtiyaç duyarlar Farabi, 1980: 43). İnsanların mutluluğa ulaşmak için birbirleriyle yardımlaştıkları erdemli şehrin oluşturuluş ilkesi kozmolojiktir. Evrende bulunan b(t(n varlıkların varlık nedeninin İlk Neden olması gibi siyasal organizasyonun oluşumunda da İlk Neden’e benzeyen bir ilk başkan söz konusudur. Nasıl ki İlk Neden, evreni oluşturan b(t(n parçaların hem varlık hem de hiyerarşi içinde uyumlu çalışmalarının nedeni ise, ilk başkan da erdemli şehrin varlık nedenidir. Farabi’ye göre, İlk Olan’a en yakın olandan, var olmanın m(mk(n olmadığı sınıra kadar b(t(n varlıklar, ister m(kemmel, ister kusurlu olsun İlk Olan’dan taşarlar ve bu bir hiyerarşi içinde olur. İlk Olan, b(t(n var olanların varlık derecelerini kendisinden alması almaları ve her bir varlığın derecesine uygun olarak varlıktan hissesini kendisinden edinmesi bakımından adildir Farabi, - . İlk başkan, mutluluğu kendi başına bulamayacak olan b(y(k çoğunluğa mutluluğun ne olduğunu öğreten kişi olduğu gibi erdemli toplumun oluşumunda kimin hangi konumda bulunması gerektiğine karar veren kişidir. Kozmosun varlığı için nasıl İlk Neden zorunlu ise erdemli şehrin oluşumu için de ilk başkan zorunludur. Farabi’ye göre erdemli şehir, tabii varlıklara ve şehrin mertebeleri de, ”irinci Sebep’ten başlayıp ilk madde ve dört unsurda son bulan varlıkların mertebelerine benzer . Farabi, erdemli şehrin d(zenini sadece kozmosa benzetmez. ”irçok metninde erdemli şehrin parçaları ile canlı organizma arasında da analoji kurar. Peki, erdemli bir şehirde insanların mertebelerini belirleyen ilke nedir? İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [271] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki Erdemli Şehirde Toplumsal Konumlar, Yaratılış ve Eğitim İlişkisi Organizmacı bir toplum gör(ş(ne sahip olan Farabi, erdemli şehri, b(t(n organları canlı varlığın hayatını tam kılmak ve onu bu durumda canlı tutmak için yardımlaşan tam ve sağlıklı bir bedene benzetir Farabi, . Erdemli şehrin parçaları, bedeni meydana getiren organlar arasındaki uyum ve hiyerarşiye göre çalışır. Farabi’nin toplum gör(ş( uyum ve hiyerarşiyi merkeze almaktadır. ”u bakımdan toplumu oluşturan parçalar birbirleriyle eşit değildir ve her birinin önemi ve değeri birbirinden farklıdır (Farabi, 2017: 99): Şehirde de, amir olan insan ve mertebeleri bu insana yakın olan başka insanlar vardır. ”u insanların her biri, kendileriyle bu amirin amacına uygun olarak fiilde bulundukları bir istidat ve melekeye sahiptir. ”u insanlar mertebe bakımından birinci sıradadırlar. ”u insanların altında, onların amaçlarına uygun olarak fiillerini gerçekleştiren başka insanlar gelir ki, onlar da ikinci sıradadırlar. Onların da altında ikinci sırada zikredilen insanların amaçlarına uygun olarak fiillerini gerçekleştiren insanlar bulunur ve şehrin kısımları, başkalarının amaçlarına uygun olarak fiilde bulunan, ancak kendi amaçlarına uygun olarak kimsenin fiilde bulunmadığı gruplara ulaşıncaya kadar, böyle bir sıra içinde aşağı doğru iner. ”u sonucular, demek ki, başkaları tarafından hizmet edilmeksizin başkalarına hizmet edenlerdir. ”undan dolayı da onlar en alt sırada bulunan, en değersiz olanlardır. Farabi’nin erdemli şehri, herkesin (st(ndekine göre yönetilen ve alttakine göre yöneten olduğu ve kendisine hizmet edilmeksizin hizmet eden insana kadar ulaşan bir hiyerarşi barındırmaktadır. Yönetici, bedenin amir organı olan kalp gibidir. Farabi, şehrin kısımlarının tabii olduğunu, buna karşın bu kısımların şehirde yerine getirdiği istidat ve melekelerin iradi olduğunu savunur Farabi, . ”u bakımdan doğa veya yaratılış bir kişinin toplumsal konumunu belirleyen yegane ilke değildir. Diğer bir ifade ile yaratılış, insanın ideal devlette hangi konumda olacağının tek belirleyicisi değildir. Ç(nk( yaratılış ya da doğa insanın, herhangi bir şeye yatkınlığına neden olur. Doğa, insanın herhangi bir şeyi öğrenmesini kolaylaştırır ya da zorlaştırır. ”una karşın doğa, insanın herhangi bir işi öğrenmesine engel teşkil etmez. İnsan, doğasında meyilli olmadığı herhangi bir işi de öğrenebilir. “ncak bu işi öğrenmesi, doğasında meyilli bulunduğu bir işi öğrenmesine göre daha zordur. ”öyle olunca eğitim, doğadan daha önemli gör(nmektedir. ”u y(zden yaratılış yön(nden eksik olanlar, bir işte eğitildikleri zaman (st(n yaratılışlı olup da, o konuda eğitilmeyenlerden daha (st(n olurlar ve bir işin (st(n d(zeyinde eğitilenler, o işin aşağı İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [272] “dem ÇELİK d(zeyinde eğitilenlerin başkanıdır Farabi, . Erdemli şehirde toplumsal konumları belirleme bakımından eğitim ve doğanın belirleyici olduğu söylenebilir. Ç(nk( doğa insana herhangi bir işi yapma yeteneğini potansiyel olarak verir ve bu potansiyelin açığa çıkması eğitimle m(mk(nd(r. “ncak eğitim, insanın doğasında bulunmayan herhangi bir işi, biraz g(çl(k çekerek de olsa öğrenmesini sağlayabilir. O halde doğa ve eğitim meselesinde Farabi için ideal olan, Platon’a benzer bir biçimde herkese doğasına uygun eğitim verilmesidir Platon, 1975: 105; 1998: 28). Farabi’ye göre de, ister hizmetli, ister efendi sınıfında olsun, erdemli şehirde, her insana, sadece kendisinin meşgul olduğu bir tek sanat veya iş tahsis edilmelidir . “ncak her insanın yerine getirdiği işlerin ve sahip olduğu sanatların değeri eşit değildir. İnsanlar gibi, işler ve sanatlar arasında da bir hiyerarşi söz konusudur. ”azı sanatlar, diğer sanatlara hizmet etmek için varken, bazı sanatlar da b(t(n sanatların kendisine hizmet etmesi için vardır. Siyaset ya da yöneticilik sanatı, b(t(n sanatların en (st(n(d(r ve bu sanatla meşgul olan kişi de diğer sanatlarla uğraşan kişilerden (st(nd(r. ”u bakımdan Farabi için, toplumsal grupların değerini belirleyen yönetimle ilişkileridir. Şehirde sadece k(ç(k bir iş tutmaya yeterli kılınmış olanlar halk, siyasi bir iş tutup, siyasi bir amacı gaye edinenler ise seçkinlerdir Farabi, . Halk ve seçkinler arasındaki ayrımın esas noktası, kişinin tuttuğu işin siyasi bir niteliği olup olmadığıdır. Şehrin böl(mlerinin her birinde, (zerinde başka hiçbir reisin bulunmadığı ilk reis, asla hiçbir kimse (zerinde yönetme hakkı bulunmayan bir tebaa ve kendisinden aşağıda bulunanların yöneticisi ve kendisinin (zerinde bulunanların tebaası olan birileri vardır Farabi, . ”u hiyerarşide kimseye yöneticilik yapmayanlar en altta, kendisinden aşağıda bulunanlara yöneticilik yapıp, kendisinden yukarıda bulunanlara hizmet edenler ortada ve hiç kimseye hizmet etmeyip herkesin kendisine hizmet ettiği ilk başkan en (stte bulunmaktadır. ”u hiyerarşi kozmolojik d(zenin aynısıdır. Kozmolojik d(zen sırasıyla, ay (st( varlıklar, ay ve ay altı varlıklardan oluşur Farabi, 2017: 31- . “y altı varlıkların geliş d(zeni ile ay (st( varlıkların geliş d(zeni farklıdır. “y altı varlıklarda, önce kusurlu olan daha sonra (st(n olan gelirken ay (st( varlıklarda, önce (st(n ve m(kemmel olan daha sonra kusurlu olan gelmektedir Farabi, . “y altı varlıklar hiyerarşisinde en (stte dil ve d(ş(nceye sahip varlık olan insan bulunmaktadır. İnsanlar içerisinde de en yetkin ve m(kemmel olanı, erdemli şehrin insanlarının mutluluk sebebi olan ilk başkandır. Erdemli Şehrin İlk ”aşkanı: Filozof ve Peygamber Yönetici, erdemli şehrin ilk ve en m(kemmel parçasını oluşturur. “ynı zamanda yönetici, şehrin diğer parçalarının ortaya çıkış nedenidir ve bu yön(yle organizmada kalbin görd(ğ( role benzer bir rol( vardır Farabi, İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [273] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki . İnsanın amacı mutluluk olduğundan, insan, mutluluğun ne olduğunu bilmeye, onu amaç edinmeye ihtiyaç duyar. “yrıca mutluluğu elde etmesi için ne yapması gerektiğini bilmesi ve onları yapması gerekmektedir. “ncak insanların çoğu mutluluğun ne olduğunu, onlara ulaşması için neler yapması gerektiğini kendi başına bilmediğinden bir kılavuz ve öğretmene ihtiyaç duyar Farabi, . 5ğretmen veya kılavuz ihtiyacı söz konusu olduğunda da, bazı insanların kılavuza ihtiyacının daha az, bazılarının daha çok olduğunu ekler. ”aşkasına herhangi bir bakımdan bir şey öğreten veya herhangi bir işte ona kılavuzluk eden kimse, öğrettiği ve kılavuzluk ettiği kişiye yönetici olur Farabi, 44). Farabi, varlıklar hiyerarşisine benzer bir hiyerarşinin toplumsal tabakalar arasında da olduğunu ve herkesin kendi (st(ndekinin gayesini takip etmesi gerektiğini savunur. İnsanlar arasında en sonda olan, kendi (st(ndekinin gayesini, ikinci de, mevkii bakımından kendi (st(nde olanın gayesini, (ç(nc(, mevkii bakımından kendi (st(nde bulunan kişinin gayesini takip eder ve kendileriyle İlk Neden arasında artık başka bir varlığın bulunmadığı varlıklara ulaşılıncaya kadar bu böyle gider Farabi, . ”u bakımdan erdemli şehrin b(t(n kısımlarının ilk yöneticinin gayelerini takip etmeleri gerekir. İlk yönetici, mutluluk ve m(kemmelliğe ulaşmıştır. Ç(nk( kendisi ile Faal “kıl arasında herhangi bir mertebe kalmamıştır Farabi, . Peki, ilk başkan ya da ilk yönetici nasıl ortaya çıkar? İlk yönetici rastgele ortaya çıkmış ya da bulunmuş birisi değildir. Ç(nk( ilk yöneticide mutlaka iki özelliğin bulunması gerekmektedir a O insan, yaratılışı ve tabiatı bakımından yöneticiliğe istidatlı olmalı , b yöneticilikle ilgili iradi meleke ve tutumları kazanmış olmalıdır Farabi, . ”u bakımdan kişinin yönetici olmaya eğilimli olarak doğmuş olması yeterli değildir. Yöneticiliğin gerektirdiği iradi tutumları da eğitim yoluyla kazanması gerekmektedir. ”(t(n insanlarda ortak olan ve insanı insan yapan ilk mertebe, bilfiil akıl olmaya hazır olan kabul edici, alıcı tabii istidadın ortaya çıkmasıdır. Farabi’ye göre akılların dört t(r( ve mertebesi vardır. ”unlar, bilkuvve akıl, bilfiil akıl, kazanılmış akıl m(stefâd ve Faal “kıl’dır. ”ilkuvve akıl istidat demektir ve onda suretler hen(z ayrılmamıştır. ”ilfiil akıl, istidadın meydana çıkmasıdır ve suretler madden ayrılmıştır. Kazanılmış akıl, aklın kainat nizamına sırf mâkuller e tevecc(h etmesi ve sırf makulleri kavrayacak hale gelmesidir. Ülken, . ”(t(n insanlarda ortak olan bu istidatla bilkuvve akılla Faal “kıl arasında iki mertebe bulunmaktadır Edilgin aklın fiilen var olması kuvveden fiile çıkması ve kazanılmış aklın meydana gelmesidir Farabi, . Kazanılmış aklın meydana gelmesi, insanın Faal “kıl’la bağlantı kurmasına neden olur. Diğer bir ifade ile Faal “kıl’la bağlantı kurma kazanılmış aklın elde edilmesiyle olur. Kazanılmış aklı elde edip, Faal “kıl’la bağlantı kuran kişi ilk başkan ve ilk yönetici olur. Farabi, kazanılmış aklın Faal “kıl ile ittisalini ve Faal “kıl’dan taşma İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [274] “dem ÇELİK sonucunda ilk başkanın ortaya çıkışını şöyle açıklamaktadır Farabi, 44-45) : ”ilim ilm ve marifeti gerçek anlamda elde etmiş olup, hiçbir şeyde kendisine yol gösterecek bir insana gerek duymaz. Yapmak zorunda kaldığı işlerin herbirini iyice anlayacak g(çtedir. O, öğrettiği her şeye başkalarını en iyi şekilde kılavuzlayacak, başkalarını yapabilecekleri işde çalıştıracak, mutluluğa gidecek b(t(n işleri belirleyecek, tanımlayacak, ve değerlendirecek g(ce de sahiptir. ”u, yaratılışça b(y(k ve y(ksek yatkınlıklara sahip olan kişinin, Faal “kıl ile bağlantı kurduğunda gerçekleşir. O, bunu Faal “kılla bağlantı kurmağı , önce edilgen m(nfa il aklı, daha sonra da kazanılmış mustefâd aklı elde etmesiyle başarır. Ç(nk(, Kitab un-Nefs De “nima de belirtildiği gibi, Faal akılla bağlantı kurma kazanılmış aklın elde edilmesiyle olur. Eskilere göre, böyle bir kişi, gerçekte hükümdar (melik) olup, onun vahy almış olduğu söylenmelidir. Ç(nk( insana, ancak bu mertebeye ulaşınca, yani Faal “kılla kendisi arasında herhangi bir aracı kalmadığı zaman Vahy gelir. Ç(nk( edilgen akıl, kazanılmış aklın maddesi ve konusu gibidir. Kazanılmış akıl da, Faal “kıl ın maddesi ve konusu durumundadır. İşte, ancak bu durumda, insanın, şeyleri ve fiilleri nasıl tanımlayacağı ve onları mutluluğa doğru nasıl yönelteceği hususunda bilgi sahibi olmasını sağlayan g(ç, Faal “kıl dan m(nfail akla çıkar. İşte, kazanılmış akıl kanalıyla Faal “kıl dan m(nfail akla gelen bu akış, Vahy dir. Faal “kıl, İlk Sebebin varlığından çıkmıştır. ”unun için, Faal “kıl aracılığı ile bu insana vahyedenin İlk Sebep olduğu söylenebilir. ”öyle bir insanın başkanlığı, ilk başkanlık olup, diğer b(t(n başkanlıklar ondan sonra gelir ve ondan kaynaklanır. ”u apaçık bir şeydir. İlk başkan, Faal “kıl’dan edilgin aklına taşanla bir filozof, Faal “kıl’dan muhayyile kuvvetine taşanla da bir peygamberdir Farabi, . ”u bakımdan ilk başkanın filozof-peygamber olduğu söylenebilir. Farabi’nin tartışmasını daha iyi kavramak için birkaç soru sorulabilir. Peygamber zorunlu olarak filozof, filozof zorunlu olarak peygamber midir? Peygamberle filozof arasında herhangi bir fark var mıdır? İlk başkan zorunlu olarak peygamber mi olmalıdır? Son olarak peygamber-filozof olan ilk başkanla somut bir peygamber mi kastedilmekte yoksa peygamberlik kurumuna mı atıf yapılmaktadır? İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [275] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki Farabi, peygamber ve filozofların Faal “kıl’la bağlantı kurup, mutluluğu bulmayı amaçladıklarını savunur.2 “ynı zamanda, peygamber, filozof ve erdemli şehrin bilge önderinin aynı amacı taşıdıklarını da savunur. “ncak bu peygamberlik ve filozofluğun aynı olduğu anlamına gelmez. Onların mutluluğa ulaşma ve yönettikleri topluluğu mutluluğa ulaştırma biçimleri birbirinden farklıdır. Peygamber amacına muhayyile kuvvesiyle, filozof ise akılla ulaşır. Peygamberliğe m(sait kimse ilkin mustefâd kazanılmış akıl derecesine ulaşır, sonra da aklı, Faal “kıl’la bağlantı kurar. Faal “kıl, “llah’tan gelen vahyi peygamberin m(nfail edilgen aklına, mustefâd akıl aracılığıyla akıtır Çubukçu, . Mustefâd akıl, Faal “kıl’dan istifade eden, ondan tesir alan akıldır. Faal “kıl tarafından alınan tesirin insan aklı tarafından kendisine mal edilmesi, bu tesirlerin tefsiri ve anlamlandırılması yine mahsus âlemden kalmış izler yardımıyla olmaktadır. Farabi, vahiy ve peygamberliği Faal “kıl’dan alınan tesirle izah ediyor Sayılı, . Filozofun aklına da bilgiler ilahi kaynaktan gelir. ”una karşın, filozof aklıyla, peygamber tahayy(l g(c(yle bilgiye ulaşır Çubukçu, . Peygamber muhayyile kuvveti sayesinde uyanık haldeyken bile Faal “kıl’dan şimdiki ve gelecekteki tikelleri ve onların duyusal temsillerini alabilir. Peygamber, aldığı akılsallarla da ilahi şeylerden haber verebilir. ”u tahayy(l kuvvetinin ulaşabileceği en y(ksek derece ve insanın tahayy(l kuvveti aracılığıyla ulaşabileceği en y(ksek makamdır Farabi, . ”u bakımdan peygamber Faal “kıl’la kurmuş olduğu bağlantı neticesinde, gelecekte gerçekleşecek olaylar hakkında bilgi sahibi olur. Muhayyile melekesi, yani gayb’den haber alma yetisi peygamberi d(nyaya bağlar ve insanlara mutluluk yön(nden yol gösterir Galston, . H(lasa, hem filozof hem de peygamber Faal “kıl’la bağlantı kurmakta buna karşın, Faal “kıl kişinin mustefâd aklına taştığında kişi filozof, muhayyile kuvvetine taştığında kişi peygamber olmaktadır. Diğer bir ifade ile Faal “klın taşmasının adı vahiydir. Faal “klın hangi yetiye taştığı ise filozof ve peygamber arasındaki ayrımın esasını oluşturmaktadır. ”u yön(yle peygamberin zorunlu olarak filozof, filozofun zorunlu olarak peygamber olduğu söylemez. ”una karşın peygamberlik ve filozofluğun aynı kişide toplanmasının m(mk(n olduğu söylenebilir. Farabi’nin ideal ilk başkanında peygamberlik ve filozofluk özelliklerinin toplandığı gör(lmektedir. Diğer bir ifade ile Faal “kıl ilk başkanın hem mustefâd aklına hem de muhayyile kuvvesine taşmaktadır. ”u bakımdan Farabi, felsefenin en y(ksek noktasında ilk başkanı, filozofu ve peygamberi birleştirir “ydın, . “ncak bu durum ideal olarak böyledir ya da ideal ilk başkan budur. Farabi, ancak doğuştan tabii şu on iki özelliği taşıyan kişinin ilk başkan olabileceğini savunur a Organları bakımından tam ve İnsan aklı ile Faal Akıl arasında ittihad (bir olma) değil, ittisal yani karışıp tekleşmeksizin erişip bağlantıya geçme söz konusudur (Corbin, 2003: 289). 2 İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [276] “dem ÇELİK eksiksiz olması gerekir, b kendisine söylenen her şeyi iyi anlama ve idrak etme yeteneğine sahip olmalı, c anladığı, görd(ğ(, duyduğu, idrak ettiği şeyi zihninde saklama yeteneğine sahip olmalı, hemen hemen hiçbir şeyi unutmamalıdır, d uyanık ve çok zeki olmalı, bir şeyle ilgili en ufak bir delil görd(ğ(nde bu delilin işaret ettiği yönde o şeyi kavramalıdır e zihninde bulunanları açıklıkla ifade edebilmesini sağlayan g(zel konuşma kabiliyetine sahip olmalıdır f bilgi edinmeyi ve öğrenmeyi sevmeli, bu konudaki zahmetlere katlanmalıdır g tabiatı gereği doğruluğu ve doğru insanları sevmeli, yalandan ve yalancılardan nefret etmelidir h yeme, içme ve cinsel zevklerin peşinde koşmayan biri olmalıdır ı y(ksek ruhlu olmalı, şerefi ve ululuğu sevmelidir i Dirhem ve dinar onun göz(nde değersiz olmalıdır j tabiatı gereği adaleti ve adaletli kişileri sevmeli, baskı ve zul(mden ve bunları yapanlardan nefret etmelidir k yapılmasını gerekli görd(ğ( şey konusunda azimli, kararlı ve cesur olmalıdır -108). Farabi erdemli kentin ilk başkanında Faal “kıl’la tasavvur ve muhayyile yoluyla temas dışında, bu on iki özelliğin de bulunması gerektiğini savunmaktadır. ”una karşın bu on iki özelliğin ideal olan ilk başkanda bulunması gerektiği söylenebilir. Ç(nk( tartışma teoriden pratiğe kaydığında, Farabi’nin ilk başkanda bulunması gereken özellikler konusunda geri adım attığı gör(lmektedir. Farabi, ilk başkanda bulunması gereken on iki özelliği saydıktan sonra, bu özelliklerin tek bir insanda toplanmasının zor olduğunu ve bu tabii yaratılıştaki insanlara her çağda ancak bir defa tesad(f edildiğini söylemektedir. Devamla, eğer erdemli şehirde böyle bir insan bulunur ve bu insan b(y(d(kten sonra yukarıda zikrettiğimiz şartlardan altısını yerine getirirse veya muhayyile kuvveti aracılığıyla insanları uyarma kabiliyeti dışındaki beş tanesini bu yerine getirirse yönetici bu insan olacaktır demektedir Farabi, . Eğer böyle bir insan bulunmazsa, Farabi bu şartları başkanlık makamında arar. ”u noktada birkaç çıkarımda bulunmak gerekmektedir. İlk olarak Farabi için, erdemli şehrin ideal ilk başkanı peygamber-filozof olmalıdır. ”unun anlamı ilk başkanın Faal “kıl’la hem tasavvur hem de muhayyile yoluyla temasa geçmesinin gerekliliğidir. “ncak bir realist olan Farabi, bunun m(mk(n olmadığı durumlarda ilk başkanlık için filozof-peygamber olma koşulunu aramaz. Eğer bu koşulu arıyor olsaydı, muhayyile kuvveti aracılığıyla insanları uyarma kabiliyeti dışındaki beş tanesini yerine getirirse ifadesini kullanamazdı. Ç(nk( peygamber, sadece mutluluğun ne olduğunu tasavvur veya muhayyile kuvveti aracılığıyla bilen değil, aynı zamanda yönettiklerine bunu tasavvur veya muhayyile kuvveti aracılığıyla öğretendir. ”u bakımdan peygamberin hem muhayyile kuvveti aracılığıyla Faal “kıl’la temas kurması, hem de mutluluğu yönettiklerine muhayyile kuvveti aracılığıyla öğretmesi gerekmektedir. Eğer yöneticide muhayyile kuvveti aracılığıyla insanları uyarma kabiliyeti aranmıyorsa bu ilk yöneticinin pratikte peygamber olmasının zorunlu olmadığı anlamına İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [277] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki gelmektedir. Üç(nc( olarak, bu özellikleri taşıyan bir kişi ya da kişiler bulunmadığında, bu vasıfların başkanlık makamında aranması gerekmektedir. ”uradan hareketle, ideal yöneticinin filozof-peygamber, gerçekte her zaman buna imkan olmadığı için filozof-peygamberin bulunmadığı durumlarda ilk başkanın, altı veya beş özellik taşıyan kişi, buna imkan olmayan durumlarda ise başkanlık makamının ilk başkan olacağı söylenebilir. Farabi, Fusûl(’l-Medeni isimli kitabında ise ilk başkanda bulunan özellikleri altıya indirmektedir. ”u çalışmaya göre ilk başkan şu altı şartı haizdir Hikmet, tam pratik hikmet, başkalarını ikna edebilme m(kemmelliği, hayali bir etki meydana getirme m(kemmelliği, bizzat cihada katılabilme g(c( ve bedeninde cihatla ilgili işlerde hazır bulunmasını engelleyen bir şeyin bulunmaması . ”urada sayılan altı özellik, İdeal Devlet’te sayılan on iki özellikten farklıdır ve felsefenin varlığı bir zaruret olarak gör(lmesine rağmen, peygamberlik bir zaruret olarak gör(lmemiştir. Hayali bir etki meydana getirme m(kemmelliği ile kastedilen peygamberlik değil, dindir. Farabi’ye göre din ve felsefenin her ikisinin amacı da hakikate ulaşmak olmasına rağmen, hakikate ulaşma biçimleri birbirinden farklıdır. Felsefe hakikati olduğu gibi kavramasına rağmen, din hakikati olduğu gibi değil, imajları, taklitleri ve örnekleri (zerinden kavramaktadır. İnsanların b(y(k çoğunluğu ya doğuştan yetersizlikleri ya da d(ş(nme tembellikleri y(z(nden hakikati olduğu gibi değil, imajları, taklitleri ve örnekleri (zerinden kavrarlar. Mutluluğu tasavvur edilmiş şekliyle amaç edinmiş ve ilkeleri tasavvur edilmiş şekliyle kabul eden kimseler bilge bu şeyleri nefslerinde hayal edilmiş şekli ile kabul eden ve amaç edinen kişiler ise m(min kişilerdir Farabi, . Hakikat tek olmasına rağmen, onun imajları ve taklitleri çoğuldur. ”u bakımdan hakikatin bir taklidi ya da sembolik ifadesi olarak gör(lebilecek tek bir dinden söz edilemez Kurtoğlu, . Erdemli şehrin ilk başkanın İlk Neden’in âlemdeki yönetimini kavrayabilmesi ancak felsefe ile m(mk(nd(r. ”unun yanında, topluluğun en y(ce mutluluğa ulaşmasını sağlayan, gör(şlerini, inançlarını ve eylemlerini birleştiren dinin varlığıdır Farabi, . Diğer bir ifade ile insanların çoğunluğu hakikati olduğu gibi kavrayamadıklarından, hakikatin imajlar ve örnekler (zerinden anlatılması gerekmektedir. Mağaradan çıkıp hakikate ulaşan filozofun, mağaraya dönd(kten sonra insanlara hakikati olduğu gibi değil, imajları ve taklitleri (zerinden anlatması gerekmektedir ki, bu din sayesinde m(mk(nd(r. ”u bakımdan filozofun da halkı mutluluk yoluna yöneltmesi için dine ihtiyacı vardır. “ncak hakikatle ilişkisi bakımından felsefenin dinden (st(n olduğu söylenebilir. ”una karşın halkla temas ve halkı mutluluk yoluna yöneltme bakımından din, felsefeye göre daha avantajlıdır. Ç(nk( felsefi bir hakikatin halk tarafından benimsenmesi, halkın b(y(k çoğunluğu tasavvur g(c(nden yoksun oldukları için örnekler ve taklitler yoluyla olur. İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [278] “dem ÇELİK Halkın b(y(k çoğunluğunun felsefi hakikati olduğu gibi kavrama g(c(nden yoksun olması, hakikatin dini bir form(lasyon içinde sunulmasını zorunlu kılmaktadır Korkut, . ”u bakımdan felsefe, hakikatin, Faal “kıl’da olduğu şekliyle kavraması, din ise, bu hakikatin çeşitli imaj, örnek ve temsillerle algılanmasıdır “ydınlı, . Farabi’nin söylediklerinin zorunlu sonucu, insanın amacı olan mutluluğa ulaşmasının ve hakikati kavramasının ya felsefe ya da din yoluyla olduğudur. Halkın b(y(k çoğunluğu tasavvur g(c(nden yoksun oldukları için, hakikatin halka anlatılması ve halkın mutluluk yoluna yöneltilmesi için din bir zorunluluktur. “ncak erdemli şehirlerin tamamının aynı dine mensup olması gerekmemektedir. Farabi’ye göre, hepsi aynı t(rden mutluluğu amaç edindikleri halde, dinleri farklı olan birçok erdemli millet ve şehir bulanabilir (1980: 51; 2017: 128). Erdemli şehrin mutluluk insanlarının mutluluk yoluna yöneltilmesi ve hakikati, çeşitli temsiller, imajlar ve örnekler (zerinden anlaması için kozmostaki İlk Neden gibi bir ilk başkanın varlığı zorunludur. Farabi’ye göre siyaset ilmi, hakikatte mutluluk olan şeye ulaştıracak şeylerin hayırlar, g(zel davranışlar ve erdemler olduğunu bunların dışındakilerin ise köt(l(kler, çirkin davranışlar ve kusurlar olduğunu anlatır. “yrıca bunların insanda bulunmasının gerekçesinin erdemli fiiller ortaya koymak ile erdemli bir yaşam tarzının şehirler ve milletlerde bir d(zene göre dağılması ve ortak olarak kullanılması gerektiğini ve b(t(n ancak bir liderlikle gerçekleşebileceğini açıklar . ”u bakımdan siyasal etkinliğin amacı olan iyi yaşam ve bizatihi kendisi için istenen iyi olan mutluluk ilk başkan olmaksızın sağlanamaz. “ncak ilk başkanın taşıması gereken özelliklerin neler olduğu konusunda Farabi’nin tek bir öneri yerine alternatifler (zerinde durduğu söylenebilir. Farabi’ye göre, hakikati tasavvur g(c( ile kavrayamayacak insanların mutluluğa yöneltilmesi için ilk başkanın varlığı zorunluluk olmasına rağmen, ilk başkan başkanlığını kimseye borçlu değildir. İlk başkan varlığını hiç kimseye borçlu değilse, ilk başkanın ilk başkan olabilmesi için erdemli bir şehrin yöneticisi olma zorunluluğun olmadığı sonucu mu çıkmaktadır? Farabi için bu sorunun yanıtı evettir. Farabi’ye göre gerçek filozofluk mertebesinde ulaşıldıktan sonra, eğer ondan faydalanılamıyorsa, bu onun hatası değildir. Hata, onu dinlemeyenlerin ve onu dinlemeyi gerekli görmeyenlerindir. Filozof, filozof olması hasebiyle başkan ve imamdır. ”u, kimsenin onu bilip bilmediğine, destekleyip desteklemediğine göre değişmez Farabi . ”u nokta teorik bilgeliğin pratiğe dök(ld(ğ(nde çeşitli zorluklarla karşılaşıldığının bir göstergesidir. Farabi, erdemli şehrin ilk başkanı olarak filozof-peygamberin bulunmadığı durumlar hakkında alternatifler geliştirmiştir. ”una karşın, filozofpeygamberin söylediklerinin mağaradakiler tarafından kabul edilmemesi İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [279] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki halinde filozofun ne yapacağı kesin değildir. ”u t(r bir durumda, filozofun ön(nde (ç yol bulunduğu söylenebilir a Filozof toplumu terk edecektir, b toplumu hakikati anlamadığı için suçlayacaktır, c topluma hakikati zor kullanarak kabul ettirecektir. Farabi’nin siyasal kuramı açısından bakıldığında (ç(nc(s(n( söylemesi kuramı açısından b(y(k bir çelişki olacaktır. Ç(nk( mutluluk bizatihi kendisi için istenen iyiliktir ve insanda iyilik tesad(fen ya da zorla da bulunabilir olmasına rağmen, bunlar insanı mutluğa ulaştırmazlar. İnsanı mutluluğa göt(ren iyiliklerin iradi olarak benimsenmesi gerekir. ”undan dolayı zorla ve cebirle insanlara iyiliği ve hakikati kabul ettirmek, insanları mutluluğa ulaştırmaz. ”u c(mlelerden Farabi’nin zor kullanmayı ve şiddeti önermediği sonucu çıkmaz. Farabi, herhangi bir siyasal toplumun parçası olmayan vahşi hayvanlar gibi insanlardan söz etmekte ve bu insanlara karşı zor kullanmanın ve onları köleleştirmenin meşru olduğunu savunmaktadır -53). Bir de erdemli şehirde nevabit olarak adlandırılan t(rediler veya ayrık otları bulunmaktadır. ”unların bir kısmının kanıtlar yolu ile mutluluk yoluna yöneltilmesi m(mk(n olmasına rağmen diğer bir kısmı hiçbir yolla mutluluğa yöneltilemez. Farabi, erdemli şehirde yola gelmeyen bu nebavitler hakkında da yöneticinin s(rg(n, hapis, cezalandırma ve zor işlerde çalıştırma gibi yollara başvurabileceğini söyler Farabi, . “ncak, bu t(rden bir zor kullanma, onları, mutluluğa yöneltmek için değil, onların hizmetinden faydalanmak içindir. Farabi, filozofa toplumu terk etmesi gerektiğini de söyleyemez. Ç(nk( gerçek filozofla, sahte filozof arasındaki en önemli ayrım noktalarından birisi budur. Hakiki filozof teorik bilgeliğini siyaset ilmi sayesinde pratiğe dökmek zorundadır. Geriye toplumu suçlamak kalmaktadır ki, Farabi’nin yaptığı budur. Farabi’nin hakkında sorulacak olan bir diğer soru ise Farabi’nin erdemli şehir ve ilk başkanlık söz konusu olduğunda somut bir model ve somut bir ilk başkanı örnek alıp almadığıdır. Farabi’nin çalışmaları dikkatle incelendiğinde, filozof-peygamber olarak somut bir isimden bahsetmediği gör(lmektedir. ”una karşın Farabi (zerine çalışanların bazıları, filozofpeygamberden kastedilenin Hz. Muhammed olduğunu ifade etmektedirler. Mehmet “ydın’a göre, Farabi, Hz. Muhammed’de hem tahayy(l hem de tasavvur g(c(n(n bulunduğunu, bu y(zden de en m(kemmel varlık olduğu savunur . ”ayraktar ”ayraklı da, ilk başkanın Hz. Muhammed olduğunu ifade etmektedir .3 Mehmet “ydın dolaylı olarak, ”ayraktar ”ayraklı ise doğrudan iddialarını Richard Walzer’in bu Şenol Korkut, Farabi’nin filozof-peygamberden kastının Hz. Muhammed olduğunun gayet açık olduğunu savunur (2015: 253). Benzer bir biçimde Şaban Haklı da Farabi’nin, Hz. Muhammed dışındaki diğer peygamberlerin lokal düşünüp evrensel bir mille (din) ortaya koyamadıklarını için ilk başkan statüsünde görmediğini ifade etmektedir (2005: 306). Ancak bahsi geçen metinlerin hiçbirisinde bu sonucu nasıl ulaşıldığı, Farabi’nin eserlerinden hareketle desteklenmemiştir. Korkut, Farabi’nin filozof-peygamber için nebi kavramını kullanmış olmasını, kastedilenin Hz. Muhammed olduğu sonucunu doğurduğunu savunmaktadır (2015: 253). 3 İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [280] “dem ÇELİK konudaki yorumuyla temellendirmektedirler. Walzer konu hakkında şu ifadeleri kullanmaktadır Farabi bunu hiçbir yerde söylememesine rağmen, İslami terimlerle kullandığı ıstılahlarla ilk filozof, peygamber, kral ve kanun koyucu sadece Muhammed olabilir . Walzer, Farabi’nin hiçbir yerde somut bir peygambere referans vermediğini kabul etmekle birlikte, İslami terimlerle ilk başkanın sadece Hz. Muhammed olabileceğini ifade etmektedir. ”u bakımdan ilk başkanın, filozof-peygamberin Hz. Muhammed olduğu önermesi, Farabi’nin metinlerinin değil, Farabi’nin metinlerinin İslam k(lt(r ve geleneğine bağlı oluşan ve gelişen terminolojiyle okumanın bir sonucudur. Farabi’nin peygamberler arasında bir hiyerarşi kurduğu doğrudur. Zira Faal “klın hem akıl hem de muhayyile yetisine taştığı filozof-peygamberler olduğu gibi, Faal “klın sadece muhayyile kuvvesine taştığı peygamberler de bulunmaktadır. Filozof-peygamberin, peygamberden (st(n olduğu kesindir. ”u karşın, filozof-peygamberle Hz. Muhammed’in kastedilip edilmediği tartışmalı bir konudur. Farabi, erdemli şehrin ilk başkanını tartıştığı Kitâb(’l-Mille isimli eserinde, ilk başkan ve ardılları hakkında şu ifadeleri kullanmaktadır İlk başkanın yerine öl(m(nden sonra ona her bakımdan benzer bir kişi geçtiğinde yeni başkan, ilk başkanın belirlememiş olduğu eylemleri belirler, bu kadarla da yetinmez, ayrıca ilk başkanın yasal kıldığı birçok şeyi değiştirmesi de m(mk(nd(r . İlk başkandan sonra yerine her bakımdan ona benzer bir kişi geçtiğinde ifadesi, ilk başkanın sahip olduğu özelliklerin b(t(n çağlar boyunca sadece tek bir kişide bulunmadığı ve daha sonra her bakımdan ona benzer bir başkasının çıkmasının muhtemel olduğunu göstermektedir. ”u, tarih boyunca birden fazla filozof-peygamberin olabileceği biçiminde yorumlanabilir. Farabi’nin filozof peygamberle Hz. Muhammed’i kastettiğine ilişkin iddiaları, m(mk(n yorumlardan birisi olarak değerlendirmek m(mk(nd(r. ”u tartışmalar ilk başkandan somut herhangi bir peygamberin kastedilip edilmediğine ilişkin Farabi’nin terminolojisinden hareketle yapılan çalışmalara ihtiyaç olduğunun göstergesi olarak da değerlendirilebilir. ”una karşın Farabi’nin kuramının, b(t(n peygamberler için elverişli bir açıklama zemini sunduğu “ydınlı, ve din hakkındaki yorumlarının da dini çoğulculuk için bir zemin hazırladığı söylenebilir. Diğer taraftan bu c(mlelerden Farabi’nin, peygamber olmayan ardıl başkanları kastettiği sonucu da çıkarılmaz. Ç(nk( peygamber olmayan ardılların, ilk başkanın yasal kıldığı şeyleri değiştirme yetkisi yoktur. Peygamber olmayan ardıllar önceki uygulamaları s(rd(rmekle görevlidir Farabi, 46). Sonuç “ristoteles’ten sonra ikinci öğretmen olarak tanınan Farabi, siyasal etkinliğin amacının insanı mutluluğa ulaştırmak olduğunu, insanın doğası gereği İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [281] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki mutluluğa tek başına ulaşamayacağını ve bunun için başkalarının yardımına gereksinim duyduğunu savunur. ”u bakımdan insan, bizatihi kendisi için amaç olan mutluluğa ulaşmak için toplumsallaşmak zorundadır. İnsanın toplumsallığının gerekçesinin sadece biyolojik yaşamı yeniden (retmek değil, iyi yaşam ve mutluluğa ulaşmak olduğunu söyleyen Farabi, erdemli şehrin, insanların birbirleriyle hakiki mutluluğa ulaşmak için yardımlaştıkları şehir olduğunu, hakiki mutluluk dışında bir amaç için bir araya gelmiş insanların oluşturdukları şehirlerin ise, cahil, fasık ve sapık şehirler olduğunu savunmaktadır. Erdemli şehrin temel özelliği ise, kozmolojik ilke uyarınca oluşturulmuş olmasıdır. ”u bakımdan erdemli şehir, tıpkı evrende olduğu gibi herkesin diğerinin amacının gerçekleşmesine yardım ettiği bir uyum ve hiyerarşi barındırmaktadır. ”u uyum ve hiyerarşinin merkezinde ise insanları mutluluk yoluna yönelten, varlığını hiç kimseye borçlu olmayan ilk başkan bulunmaktadır. İlk başkan erdemli şehrin varlık gerekçesidir. ”u y(zden ilk başkan ve erdemli şehrin insanlarının mutluluğu arasında zorunlu bir ilişki vardır. Farabi’de ilk başkanlık ile erdemli şehrin insanlarının mutluluğa arasındaki zorunlu ilişki, sadece insanların b(y(k çoğunluğunun tasavvur g(c(nden yoksun olmasından kaynaklanmaz. İnsan, bilkuvve akıl sahibi varlıktır. ”u yön(yle b(t(n insanlarda akıl sahibi olmaya dön(k bir istidat bulunmaktadır. ”u y(zden Farabi, insanların d(ş(nce tembellikleri, alışkanlıklar ya da delilik gibi yaratılıştan özellikleri bakımından tasavvur g(c(nden yoksun olduğunu savunur. Yaratılış bakımından tasavvur g(c(nden mahrum olanlar dışındaki herkes tasavvur g(c(ne sahip olsaydı da ilk başkanın varlığı yine zorunluluk olurdu. Ç(nk( Farabi, erdemli şehri kozmolojik ilke uyarınca d(ş(n(r. Diğer bir ifade ile ilk başkanın zorunluluğun bir diğer ve belki de asıl nedeni, Farabi’nin siyaseti kozmolojik ilke uyarınca d(ş(nmesidir. ”undan dolayı Farabi, ilk başkanın başkanlığını kimseye borçlu olmadığını ve ilk başkanın söyledikleri kabul edilmediğinde halkın suçlu olduğunu söyler. Ç(nk( İlk Neden varlığını hiç kimseye borçlu olmadığı gibi eğer olsaydı ilk neden olmazdı , ilk başkan da varlığını hiç kimseye borçlu değildir. Eğer varlığını herhangi bir kimseye borçlu olsaydı, varlığını borçlu olduğu kimse ilk başkan olurdu. Diğer taraftan Farabi, ilk başkanlık ve mutluluk arasında kurduğu ilişkiyle, filozof ve peygambere siyasette bir alan açmıştır. Kaynakça Aristoteles (2004). Politika, Çev. Mete Tunçay, İstanbul Remzi Kitabevi. Aristoteles (2017). Nikomakhos a Etik, Çev. Saffet ”ab(r, “nkara ”ilgesu Yayınları. İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [282] “dem ÇELİK “ydın, M. . Farabi’nin Siyasal D(ş(ncesinde Sa’âdet Kavramı, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fak(ltesi Dergisi, 21(308), 302-315. . Farabi de Tanrı-İnsan İlişkisi, İstanbul İz Yayıncılık. “ydınlı, Y. Bayrakdar, M. (1997). İslam Felsefesine Giriş, “nkara T(rkiye Diyanet Vakfı Yayınları. . Farabi de Devlet Felsefesi, İstanbul Şehir Yayınları. ”ayraklı, ”. Corbin, H. (2013). İslam Felsefesi Tarihi ”aşlangıçtan İbni R(şd (n Öl(m(ne, Çev. H(seyin Hatemi, İstanbul İletişim Yayınları. Çubukçu, İ. “. 273-286. . T(rk Filozofu Farabi ve D(ş(ncesi, Belleten, 49(194), Fakhry, M. (2002). Al-Fârâbi, Founder of Islamic NeoPlatonism His Life, Works and Influence, Oxford: Oneworld Publications. Farabi (1980). Es-Siyâset ul –Medenniyye veya Mebâdi ul –Mevcûdât, Çev. Mehmet “ydın vd., İstanbul K(lt(r ”akanlığı Yayınları. Farabi (1987). Fusûl( l-Medeni Siyaset Felsefesine Dair Gör(şler , Çev. Hanifi 5zcan, İzmir Dokuz Eyl(l Üniversitesi Yayınları. Farabi . Kitâb(’l-Mille Din Kitabı , çev. Fatih Toktaş, Divan İlmi “raştırmalar Dergisi, (12), 258-273. Farabi . Mutluluğu Kazanma, Çev. H(seyin “tay, Farabi nin Üç Eseri, İstanbul Morpa K(lt(r Yayınları, -70. Farabi . Mutluluk Yoluna Yöneltme, Çev. Hanifi 5zcan, Farabi nin İki Eseri, İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fak(ltesi Yayınları, -170. Farabi, (2016). İlimlerin Sayımı, Çev. Cevher Caduk, İstanbul Kurtuba Kitap. Farabi (2017). İdeal Devlet, Çev. “hmet “rslan, İstanbul T(rkiye İş ”ankası K(lt(r Yayınları. Galston, M. (199 . Farabi’nin 5nerisi Varoluşun Siyaseti Gaye ve İnsan, çev. Selahattin “yaz, İslam Felsefesinde Siyasi D(ş(ncenin Gelişimi, ed. Charles E. ”utterworth, İstanbul Pınar Yayınları, -131. Haklı, Ş. . Farabi’de Din Felsefe İlişkisi ”ağlamında Din Dilinin Yapısı, Uluslararası Farabi Sempozyumu ”ildirileri Kitabı, ed., Fahrettin Terkan-Şenol Korkut, “nkara Elis Yayınları, -315. Hammond, R. (2001). Farabi Felsefesi ve Ortaçağ D(ş(ncesine Etkisi, Çev. G(lnihal K(ken-Uluğ Nutku, ”ursa “lfa Yayınları. Korkut, Ş. . Farabi nin Siyaset Felsefesi, Ankara: Atlas Kitap. İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches [itobiad-e-issn: 2147-1185] Cilt: 7, Volume: 7, Sayı 1 Issue: 1 2018 [283] Farabi’nin Siyasal Felsefesinde Mutluluk ve İlk ”aşkanlık “rasındaki Zorunlu İlişki Kurtoğlu, Z. Yayınları. . İslam D(ş(ncesinin Siyasal Ufku, İstanbul İletişim Nejjar, F. . Farabi’nin Siyasal D(ş(ncesi ve Şiilik, Çev. Mehmet Dağ, “nkara Üniversitesi İlahiyat Fak(ltesi Dergisi, 20(1), 293-306. M(cahid H. T. . Farabi den “bduh a Siyasi D(ş(nce, Çev. Vecdi “ky(z, İstanbul İz Yayıncılık. Platon (1975). Devlet, Çev. Sabahattin Ey(boğlu-M. “li Cimcoz, İstanbul Remzi Kitabevi. Platon (1998). Yasalar, C , Çev. Candan Şentuna-Saffet ”ab(r, İstanbul Kabalcı Yayınevi. Rosenthal, E., I. J. (1996). Ortaçağ da İslam Siyasal D(ş(ncesi, Çev. “li Çaksu, İstanbul İz Yayıncılık. Sayılı, “. . Farabi ve Tefekk(r Tarihindeki Yeri, Belleten, 15(57), 1-64. Strauss, L. (2000). Politika Felsefesi Nedir?, Çev. Solmaz Zely(t H(nler, İstanbul Paradigma Yayınları. Ülken, H. Z. . İslâm D(ş(ncesi, “nkara Doğu ”atı Yayınları. Walzer, R. (1962). Greek into Arabic, Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press. İnsan ve Toplum ”ilimleri “raştırmaları Dergisi Journal of the Human and Social Sciences Researches ISSN: 2147-1185 [itobiad] [284]