find
Görünüm
İngilizce
[değiştir]Eylem
[değiştir]find
find eyleminin çekimi
yalın | to find |
---|---|
geniş zaman 3. tekil şahıs | finds |
şimdiki zaman ortacı | finding |
basit geçmiş zaman | found ya da fand (lehçeler) |
geçmiş zaman ortacı | found ya da founden (arkaik) |
Söyleniş
[değiştir]- IPA: /faɪnd/
- [1] bulmak
- [2] keşfetmek
- [3] elde etmek
- [4] sağlamak
- [5] değerlendirmek
Örnekler
[değiştir]- [1] In woods and forests thou art found.
- [2] I found my car keys. They were under the couch.
- [3] He kept finding faults with my work.
- [4] I find your argument unsatisfactory.
- [5] The jury finds for the defendant.
Karşıt anlamlılar
[değiştir]Ad
[değiştir]find (çoğulu finds)