İçeriğe atla

Keşf

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Keşif ya da Osmanlıcadaki söylenişiyle keşf, sufi terminolojide kullanılan bir terim olup, kendisine eklenen sıfat ve adlara bağlı olarak çok değişik anlamlara gelmek üzere kullanılmıştır. Terim sözcük anlamıyla Arapçada “açığa çıkarma, örtülü olanı açma, gizli olanı meydana çıkarma, perdenin açılması, sezme, tahmin etme” anlamlarına gelir. Sufi terminolojide ise daha çok sezgiye ya da ilham olunmaya ve görünmez âlemle irtibata ilişkin anlamlarda kullanılır. Terimi bu anlamlarda kullananlardan biri olan ünlü Muhyiddin İbn Arabi'ye göre velîler de, bilgileri peygamberlere vahiy getiren meleğin aldığı kaynaktan alabilirler.[1]

Sufilik'te keşf çeşitleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Sufi terminolojide, keşf sözcüğüne eklenen ad veya sıfatlarla türetilmiş terimlerden bazıları şunlardır:

  • Keşf-i nazari: Kalb gözünün açılması sayesinde, görünmez alemle irtibata başlama. Sufi anlayışa göre, görünür âlemden gelen tesirler, kir ve paslar kalb gözünün görünmez âlemi görmesine engel olan bir perde oluşturur ki, kişi maddi zevklerin peşinde koşan nefsini terbiye ettiği takdirde bu perde kalkar ve görünmez âlemle temasa başlar. Bu teması sağlayabilmiş olanlar için, daha ileri aşamalardaki yetenekler sırasıyla, keşf-i nurî, keşf-i ilâhî ve keşf-i ruhanî olarak belirtilir.
  • Keşf-i manevi: Hakikatlerin soyut yüzünü temaşa etme, eşya ve olayları mânâ olarak algılama, eşya ve olayların ardındaki anlamı idrak etme olarak ifade edilir. Olayların ardındaki anlamı idrak etme, neo-spiritüalist görüşte, sezgi ve gözlemlerle olayların dilinden anlayabilme olarak belirtilir.
  • Keşf-i muhayyel:Haberci rüyalar ve vizyonlardan sembolik biçimlere bürünmüş olanları ifade eden keşf. Haberci rüyalarda görülenlerin insanın hayal gücünün kendine göre bir biçim vermesi (-buna parapsikolojide renkli cam etkisi denir-) gibi birtakım nedenlerle asli ve özgün hallerini koruyamamış, çeşitli biçimsel değişikliklere uğrayarak zihne gelmiş olmalarından dolayı yoruma gerek duyan keşftir.
  • Keşf-i mücerred: İnsanın hayal gücü tarafından değişikliğe uğratılmadan gelen ve aynen görüldüğü biçimde gerçekleşen haberci rüyaları ve vizyonları ifade eden keşf.
  • Keşf-i havatır: İnsanın zihnine gelenleri ya da kalbinden geçenleri araştırması ve bunlardan hak olanları (doğru olanları) batıl olanlardan ayırt ederek saptaması. Bu, neo-spiritüalizmdeki, vicdan sesini nefsaniyetin sesinden ayırt etmeye yakın anlamdaki bir keşftir; müspet ve menfi olarak belirtilebilecek sezgilerin ayırt edilmesini de kapsar.
  • Keşf-i zamair: Bir velînin başkalarının kalbinden ve zihninden geçenleri bilmesi. Bu yetenek parapsikolojidedüşünce okuma” adı altında incelenmektedir.
  • Keşf-i ahval-ı kubur: Bir velînin ölüm olayı ile bedenlerini terk etmiş olan kimselerin görünmez alemdeki hallerini bilmesi.
  • 1^Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Süleyman Uludağ, Marifet Yayınları,1996,İstanbul (sayfa 310)
  • Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Süleyman Uludağ, Marifet Yayınları,1996,İstanbul
  • Dharma Ansiklopedi,Dharma Yayınları