İçeriğe atla

Virani: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kaynak içeren akademik bir dergiden alınan doğru bilgiler ile değişiklik ve ekleme yapılmıştır.
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği Gelişmiş mobil değişikliği
Yousiphh (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
 
(4 kullanıcı tarafından yapılan 4 ara revizyon gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
[[Dosya:شاهقلی بابا تکه لی.jpeg|küçükresim|[[Yedi Ulu Ozan]]: [[Nesîmî|Seyyid Nesîmî]], [[I. İsmail|Hatâî]], [[Fuzûlî]], [[Yemini|Yemînî]], [[Pîr Sultan Abdal]], Virânî ve [[Kul Himmet]]]]
{{Kaynaksız|tarih=Nisan 2008}}
Virânî'nin doğum ve ölüm tarihleri net olarak bilinmemekle birlikte, [[Abdülbaki Gölpınarlı]]'nın "Alevî - Bektaşî Nefesleri" adlı eserinde, Virânî'nin [[I. Abbas|Şah Abbas]] ile görüştüğüne dair kayıtlar bulunmaktadır. Bu kayıtlardan hareketle, Virânî'nin XVI. yüzyılın ikinci yarısı ile XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olabileceği öne sürülmektedir. Virânî'nin doğum yeri Eğriboz adası olarak belirtilmiş ve hayatının çeşitli dönemlerinde [[Necef]]'te kaldığı, Hz. Ali Türbesi'nde türbedarlık yaptığı, [[Anadolu]] ve [[Balkanlar]]'a seyahat ettiği rivayet edilmiştir. Gölpınarlı, Virânî'nin ölmediğine dair bir inancın olduğunu ve Necef Bektaşî Dergâhı'nda onun için özel bir mekân olduğunu belirtmektedir. Virânî'nin aslen [[Nusayrî]] olduğu ancak daha sonra [[Bektaşîlik|Bektaşîliğe]], [[Ali-İlahilik|Alîilâhîliğe]] ve [[Hurûfilik|Hurûfîliğe]] yöneldiği söylenmektedir. Balım Sultan'ın halifelerinden birine methiye yazması, Balım Sultan'a intisap ettiğini doğrulamaktadır. Virânî, Alevî-Bektaşî geleneğinde önemli bir yere sahiptir ve [[Yedi Ulu Ozan]] arasında sayılmaktadır. Şairin yaklaşık 300 şiiri aruz vezniyle yazılmıştır ve bu da belli bir eğitim aldığını göstermektedir. Dinî-tasavvufî bilgiye sahip olduğu anlaşılan Virânî'nin şiirleri, genellikle [[Ali|Hz. Ali]], [[On İki İmam|on iki imam]] ve Alevî-Bektaşî uluları hakkındadır. Şiirlerinin çoğu kasidedir ve inancını yaymak amacıyla yazılmıştır. Virânî'nin divanı dışında, "İlm-i Câvidân" adlı başka bir eseri daha vardır. Bu eserde, Fâtiha sûresinin tefsiri, [[Ehl-i beyt]], tasavvufî kavramlar ve Bektaşîliğin âdâb ve erkânı gibi konular işlenmiştir. Dinî tahsilde sadece bilgi vermenin değil, aynı zamanda ikna edici ve dini sevdirici olmanın da önemli olduğunu vurgulamıştır.<ref>{{Dergi kaynağı|url=https://islamansiklopedisi.org.tr/virani|başlık=TDV İslâm Ansiklopedisi|erişimtarihi=15 Nisan 2024|çalışma=NURETTİN ALBAYRAK, "VİRÂNÎ"|arşivurl=https://web.archive.org/web/20190830004233/https://islamansiklopedisi.org.tr/virani|arşivtarihi=30 Ağustos 2019|ölüurl=hayır}}</ref>
Doğum ve ölüm tarihleri belli değildir. [[Abdülbaki Gölpınarlı]]’nın ''Alevî - Bektâşî Nefesleri'' adlı eserinde Virânî’nin 1587-1628 yılları arasında yaşayan [[I. Abbas|Şah Abbas]]’la görüştüğünü kaydetmesinden hareketle onun XVI. yüzyılın ikinci yarısı ile XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığı söylenebilir. [[Eğriboz]] adasında doğduğu, bir süre [[Necef]]’te kaldığı, Hz. Ali Türbesi’nde türbedarlık yaptığı, Anadolu’ya ve [[Balkanlar]]’a seyahat ettiği, [[Bulgaristan]]’da [[Demir Baba Tekkesi]] postnişininden icâzet aldığı ve diğer [[Bektaşî inancı|Bektaşî]] tekkelerini ziyaret ettiği, [[Otman Baba]]’ya giderken Filibe Karlova/Karlıova’da Hâfızzâde Türbesi yanında vefat ettiği ve orada gömüldüğü yolunda bir rivayet aktarılır. Gölpınarlı ise Bektaşî geleneğinde Virânî’nin ölmeyip “sır olduğu” şeklinde bir inancın yaşadığını, Necef Bektaşî Dergâhı’nda üstünde taç bulunan bir sütunun Virânî’nin sır olduğu mekân kabul edilerek ziyaret edildiğini nakleder. Aslen [[Nusayrî]] olan Virânî’nin daha sonra Bektaşîliğe, Alîilâhîliğe (Aliyyullāhîlik) ve Hurûfîliğe meylettiği söylenir. Besim Atalay bu görüşe katılarak Virânî’nin (Viran Abdal) Fazlullah Esterâbâdî, Mîr Fâzıl Ali el-A‘lâ, Seyyid Nesîmî, Abdülmecîd b. Firişte, Seyyid Şemseddin, Muhyiddin Abdal gibi önemli Hurûfîler arasında yer aldığını belirtmektedir. Virânî’nin Balım Sultan’ın halifelerinden Kızıl Veli’ye/Deli’ye (Seyyid Ali Sultan) bir methiye yazması Balım Sultan’a intisap ettiğini doğrulamaktadır. Virânî, Alevî-Bektaşîler’in [[Yedi Ulu Ozan|yedi şairinin]] (âşık) yedincisidir (diğerleri Nesîmî, Fuzûlî, Hatâî, Pîr Sultan Abdal, Kul Himmet, Yemînî).

300 kadar şiirini aruz vezniyle yazdığı dikkate alınırsa Virânî’nin belli bir eğitim gördüğü söylenebilir. Ayrıca şiirlerinden dinî-tasavvufî bilgiye sahip bulunduğu anlaşılır. Samimi ve heyecanlı bir [[Ehl-i beyt]] muhibbi olan şairin divanındaki birkaç şiiri dışında bütün şiirleri [[Ali|Hz. Ali]], on iki imamla tarikat ve Alevî-Bektaşî uluları hakkındadır. Koşma biçimindeki az sayıda şiiri yanında aruzla kaleme aldığı birkaç şiirinde dörtlük nazım birimini, “Esedullah’tır o” başlığını taşıyan şiirinde terciibend şeklini kullanmıştır. Diğer şiirlerinin tamamı uzunluklarından dolayı gazelden çok kasideyi andırmaktadır. Virânî aruzla rahatlıkla yazabilen vasat bir şair olup en etkili araç kabul ettiği şiirlerini inancını yaymak amacıyla kaleme almıştır.

Virânî’nin divanı dışında asıl adı ''İlm-i Câvidân'' olan, ''Virânî Baba Risâlesi'', ''Buyruk'' ve ''Fakrnâme'' isimleriyle de anılan bir eseri daha vardır. Bu eserin temel konularını Fâtiha sûresinin tefsiri, Ehl-i beyt, dört kapı kırk makam, tasavvufî kavramlar, âdâb ve erkân teşkil etmektedir. Eserde en çok Bektaşîliğin âdâb ve erkânına ve şeriat kapısında şart olan ibadetlere yer verilmiştir. Dinî tahsilin bilgi vermesi yanında ikna edici ve dini sevdirici olması gerektiği üzerinde duran Virânî tâliplerin duygu ve davranışlarının kaynağına inilerek onların bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. Virânî nasihat dinlemeyen, âdâb ve erkâna uymayanların zulmette kalacağını söylemekte, tâliplerin mânevî yetenekleriyle birlikte nefsânî zayıflıklarını ve şeytanî duygularını keşfetmelerini sağlayacak ifadelere yer vermektedir. ''İlm-i Câvidân''’da mevcut görüşlerinde İslâm’ın temel kaynaklarından hareket eden Virânî tarihî şahsiyetleri örnek göstermiş, soru-cevap metodundan ve benzetmelerden faydalanmış, inanç, ibadet ve ahlâk konularında önemli sayılabilecek görüşler ortaya koymuştur.<ref>{{Dergi kaynağı|url=https://islamansiklopedisi.org.tr/virani|başlık=TDV İslâm Ansiklopedisi|erişimtarihi=15 Nisan 2024|çalışma=NURETTİN ALBAYRAK, "VİRÂNÎ"}}</ref>


Virânî'nin deyişlerinden örnekler ;
Virânî'nin deyişlerinden örnekler ;
13. satır: 9. satır:


== Kaynakça ==
== Kaynakça ==
{{kaynakça|30em}}
{{Kaynakça}}


== Dış bağlantılar ==
== Dış bağlantılar ==

14.15, 19 Aralık 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli.

Yedi Ulu Ozan: Seyyid Nesîmî, Hatâî, Fuzûlî, Yemînî, Pîr Sultan Abdal, Virânî ve Kul Himmet

Virânî'nin doğum ve ölüm tarihleri net olarak bilinmemekle birlikte, Abdülbaki Gölpınarlı'nın "Alevî - Bektaşî Nefesleri" adlı eserinde, Virânî'nin Şah Abbas ile görüştüğüne dair kayıtlar bulunmaktadır. Bu kayıtlardan hareketle, Virânî'nin XVI. yüzyılın ikinci yarısı ile XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olabileceği öne sürülmektedir. Virânî'nin doğum yeri Eğriboz adası olarak belirtilmiş ve hayatının çeşitli dönemlerinde Necef'te kaldığı, Hz. Ali Türbesi'nde türbedarlık yaptığı, Anadolu ve Balkanlar'a seyahat ettiği rivayet edilmiştir. Gölpınarlı, Virânî'nin ölmediğine dair bir inancın olduğunu ve Necef Bektaşî Dergâhı'nda onun için özel bir mekân olduğunu belirtmektedir. Virânî'nin aslen Nusayrî olduğu ancak daha sonra Bektaşîliğe, Alîilâhîliğe ve Hurûfîliğe yöneldiği söylenmektedir. Balım Sultan'ın halifelerinden birine methiye yazması, Balım Sultan'a intisap ettiğini doğrulamaktadır. Virânî, Alevî-Bektaşî geleneğinde önemli bir yere sahiptir ve Yedi Ulu Ozan arasında sayılmaktadır. Şairin yaklaşık 300 şiiri aruz vezniyle yazılmıştır ve bu da belli bir eğitim aldığını göstermektedir. Dinî-tasavvufî bilgiye sahip olduğu anlaşılan Virânî'nin şiirleri, genellikle Hz. Ali, on iki imam ve Alevî-Bektaşî uluları hakkındadır. Şiirlerinin çoğu kasidedir ve inancını yaymak amacıyla yazılmıştır. Virânî'nin divanı dışında, "İlm-i Câvidân" adlı başka bir eseri daha vardır. Bu eserde, Fâtiha sûresinin tefsiri, Ehl-i beyt, tasavvufî kavramlar ve Bektaşîliğin âdâb ve erkânı gibi konular işlenmiştir. Dinî tahsilde sadece bilgi vermenin değil, aynı zamanda ikna edici ve dini sevdirici olmanın da önemli olduğunu vurgulamıştır.[1]

Virânî'nin deyişlerinden örnekler ; "Gel Dilber Ağlatma Beni Şah-ı Merdan Aşkına
Dü Cihanın Ranimasi Şir-i Yezdan Aşkına
Şahım Hasan Pir Hüseyin Kerbela Meydan İçin
Lütfedip Bağışla Cürmüm Ali Süphan Aşkına"

  1. ^ "TDV İslâm Ansiklopedisi". NURETTİN ALBAYRAK, "VİRÂNÎ". 30 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2024. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]