Ru'yetullah sayfasının kaynağını görüntüle

{{İslam}}
{{Allah}}
{{Akide}}
'''Ru'yetullah''', [[İslam|İslam dini]] [[terim]]i. [[Allah]]'ın [[âhiret]]te [[göz]]lerle [[Görme|görülmesini]] tanımlar. [[Kelâm ilmi]]ndeki tartışma konularından birisidir.
== Sünni Görüş ==
[[İslam|İslam dini]]ndeki farklı [[mezhep]]lerin ru'yetullah konusunda farklı [[düşünce]]leri ve [[Düşünce|görüş]]leri mevcuttur. [[Ehl-i sünnet]]e göre, [[ahiret]]te [[Allah]]'ın [[Müslüman]]lar tarafından görülmesi [[Akıl|akl]]en [[caiz]], (akli olarak mümkün) naklen ([[ayet]] ve [[hadis]]) ise [[vâcip]]dir. (gereklidir) Bu şu mânâya gelir; [[Akıl|akl]]en [[Allah]]'ın [[âhiret]]te görünmesi imkânsız değildir, yani nakil ([[âyet]] ve [[hadis]]) ile de [[Müslümanlar]]ın [[Allah]]'ı [[âhiret]]te göreceği belirtilmiştir. [[İslam|İslam dini]]nde çoğunluğun konu hakkındaki görüşü budur.

[[Sünni İslam]] [[inanc]]ına göre naklen Allah'ın [[göz]]lerle görülmesi [[vâcib]] olsa da [[Ehl-i sünnet]] [[âlim]]leri bu görme [[fiil]]inin nasıl bir [[fiil]] olduğunun bilinemeyeceğini öne sürmüşlerdir.

Konu ile ilgili öne sürülen nakli ([[âyet]]-[[hadis]]) [[delil]]lere örnek vermek gerekirse:

* [[Kıyâme Sûresi]]nin 22-23 [[âyet]]lerinde, ''"O gün [[Rab]]lerine bakan ter-ü tâze (ışık saçan) [[Yüz (organ)|yüz]]ler vardır."'' Dikkat edilirse [[göz]]ler yazmaz, [[Yüz (organ)|yüz]]ler yazar. [[Mutezile]], bu ayeti [[gözler]] kapalı bir şekilde yüzleri [[Allah]]'a çevirmek diye anlamıştır.
* [[Muhammed bin Abdullah|Peygamber]] şöyle demiştir:

Cennetlikler [[cennet]]e girdiği zaman [[Allah-u Teâla]], ''"Daha da vermemi istediğiniz bir şey var mı?"'' buyurur. Onlar, ''"Sen yüzümüzü ağarmadın mı? Bizi cennete koyup [[ateş]]ten kurtarmadın mı? Daha ne isteyelim?"'' derler. Bunun üzerine [[Cenâb-ı Hak]] perdeyi kaldırır, [[cennet]]liklere artık Rablerine bakmaktan daha hoş gelecek hiçbir şey verilmiş olamaz.

[[Muhammed bin Abdullah|Peygamber]] daha sonra sözlerine [[Yunus Suresi]] 26. [[âyet]]i okuyarak devam etmiştir; [[Yunus Suresi]]nin 26. [[âyet]]i ise şöyle buyurmaktadır, ''"İyi iş ve güzel âmel işleyenlere daha güzel karşılık ve bir de ziyâde vardır."'' [[Hadis]]ten de anlaşılacağı üzere [[Sünnilik|Sünni]] [[âlim]]ler bu [[âyet]]te ''"ziyâde"'' ile kastedilenin [[Allah]]'ı [[görme]]k olduğunu söylemişlerdir.

* [[Kur'an]]'da yer aldığı üzere, [[Musa]] [[peygamber]] [[Allah]]'ı [[görme]]k istemiş ve şöyle demiştir:

''"Rabbim bana görün ki seni göreyim."'' ([[A'raf Suresi]] 143. [[âyet]]) Eğer [[Allah]]'ın görülmesi imkânsız olsa idi, [[Musa peygamber]] bu tür bir talepte bulunmazdı. Zîrâ [[Sünni İslam]] [[inanc]]ına göre [[vahiy]] alan bir [[peygamber]] [[İslam'da Allah'ın sıfatları|Allah'ın sıfatları]]ndan habersiz olamaz.

* [[Muhammed bin Abdullah|Peygamber]] başka bir [[hadis]]te de şöyle demiştir: ''"Muhakkak ki siz şu [[Ay]]ı [[Görme|gördüğünüz]] gibi, Rabbinizi de öyle göreceksiniz. Onu [[görmek]]te haksızlığa uğramayacak, izdihâma da düşmeyeceksiniz."''

== Diğer Mezheplerin Görüşleri ==
Her ne kadar [[Ehl-i sünnet]] [[kelâm]]cıları ru'yetullahı [[Akıl|akl]]en [[câiz]], naklen [[vâcib]] olarak açıklasalar da; [[Mutezile]] ve [[Cehmiyye]] [[mezhep]]leri, ru'yetullah'ın mümkün olduğunu söylemenin [[Allah]]'ı [[Yaratık|yarattık]]larına benzeteceği [[düşünce]]siyle, ru'yetullah'ı kabul etmezler. Bu [[mezhep]]lere göre ru'yetullah'ın mümkün olduğunu kabul etmek [[Allah]]'ın [[cisim]] olduğunu iddia etmeye benzer ki [[İslam|İslam dini]] [[âkîde]]sinin [[tevhid]] kuralına göre bu imkânsızdır. Bu sebeple [[Mutezile]] ve [[Cehmiyye]] [[mezhep]]lerine göre [[Allah]]'ın [[ahiret]]te görülmesi kabul edilemezdir; çünkü hiçbir [[ayet]]te [[Allah]] [[göz]]lerle görülür, yazmaz.

Ayrıca, [[İmam-ı Caferi Sadık]] [[Caferilik|mezheb]]ince de ru'yetullah reddedilmektedir. Bu [[mezheb]]e göre [[En'am Suresi]]nin 103. [[ayet]]inde yer alan ''"[[Göz]]ler, Onu [[algı]]layamaz ve [[Kavrama|kavrayıp]] ihâta edemez; fakat O; gözleri ve her şeyi görür, idrâk ve ihâta eder."'' [[ayet]]i önem kazanmaktadır. Bu [[mezheb]]e göre [[Allah]]'ı [[Dünya]]'da ve [[ahiret]]te [[görme]]k onu sınırlamak, belli bir [[şekil|şekle]] sokmak demektir. Oysa [[Allah]] her türlü noksanlıklardan münezzehtir. [[Ehli Beyt]] [[ekol]]üne göre ([[Alevî]]-[[Şiâ]]'ya göre) [[Allah]]'ı [[Görme|görebilmeyi]] iddia etmek "[[tevhid]]" anlayışına terstir.

== Ayrıca bakınız ==
* [[Allah]]
* [[İslam]]
* [[Kelam]]
* [[Akide (din)|Akide]]
* [[Kur'an]]

== Kaynakça ==
* (1) - [[Müslim]], İmân, 80; [[Tirmizî]], Cennet, 16; Tefsîr, sûre: 10; [[Ahmed bin Hanbel]], a.g.e., IV, 332; VI, 16.
* (2) - [[Buhârî]], Mevâkît, 16, 26; Tefsîr, sûre: 4; Tevhîd, 24; Müslim, İmân, 81; Zühd, 1; [[Ebû Dâvûd]], Sünnet, 19; Tirmizî, Cennet, 15-17.

{{İslam-taslak}}
{{İslam ilâhiyatı}}

[[Kategori:Kelam konuları]]
[[Kategori:İslam terimleri]]
[[Kategori:İslam'da ahiret]]
[[Kategori:Allah]]