Şirvanşahlar Devleti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
FaridTürk01 (mesaj | katkılar)
Yazım yanlışları giderildi.
SpdyBot (mesaj | katkılar)
k Bot: genel dz. ve madde bakımı (hata bildir)
 
(5 kullanıcı tarafından yapılan 7 ara revizyon gösterilmiyor)
39. satır:
}}
 
'''Şirvanşahlar Devleti''' ({{Dil|az|Şirvanşahlar Dövləti}}), ([[Arapça]]/{{Dil|fa|شروانشاه}}) — 861-1538 yılları arasında Güneydoğu [[Kafkasya]]'da, ağırlıklı olarak günümüz [[Azerbaycan|Azerbaycan Cumhuriyeti]]'de ve kısmen de günümüz [[Dağıstan]] topraklarında var olmuş ve sonradan Azerbaycanlılaşmış bir devlettir. Devletin sınırları doğuda [[Derbent, Dağıstan|Derbent]]'ten, [[Kür Nehri]]'nin [[Hazar Denizi]]'ne döküldüğü noktaya kadar uzanarak, Şirvan tarihi bölgesi ile bazen batıda [[Gence]] şehrine kadar ulaşmış, ayrıca farklı dönemlerde [[Şeki]], [[Karabağ]] ve [[Beylegan]]'ı da kapsamıştır. Başkenti [[Şamahı]] ve [[Bakü]] olmuştur.<ref>{{Web kaynağı|url=http://elibrary.bsu.az/kitablar/895.pdf|başlık=Azərbaycan dilinin dövlət dili kimi teşekkülü tarixi|erişimtarihi=21 Eylül 2024|arşivurl=https://web.archive.org/web/20131020105336/http://elibrary.bsu.az/kitablar/895.pdf|arşivtarihi=20 Ekim 2013|ölüurl=evet}}</ref>.
 
Şirvanşahlar Devleti'nin kurucusu [[I. Heysem|Heysem bin Halit]] (I. Heysem), son hükümdarı ise [[Şahruh bin Ferruh Yesar]] olarak kabul edilir. Şirvanşahlar Devleti'nin varlığı, Safevi hükümdarı [[I. Tahmasb]]’ın Şirvan'a düzenlediği seferler sonucunda sona ermiştir<ref>{{Web kaynağı|url=https://history.az/pdf.php?item_id=20100112044512916&ext=pdf|başlık=Şirvanşahlar dövləti|erişimtarihi=21 Eylül 2024|arşivurl=https://web.archive.org/web/20220512114616/https://history.az/pdf.php?item_id=20100112044512916&ext=pdf|arşivtarihi=12 Mayıs 2022|ölüurl=}}</ref>.
61. satır:
[[Şirvan (bölge)|Şirvan]], eski zamanlardan beri çeşitli yerli ve göçmen kabileler tarafından yerleşim görmüştür. Bunu yazılı kaynakların yanı sıra arkeolojik ve toponimik materyaller de kanıtlamaktadır. 5. yüzyıl yazarı [[Bizantionlu Faustus|Faustus Buzand]], 4. yüzyılın ilk yarısındaki olaylardan bahsederken, Maskut hükümdarı Sanesan'ın "çeşitli göçebe kabilelerden" oluşan ordusundaki Hunlar, Tavsparlar, Heçmataklar, İjmaklar, Balasaçiler ve diğerlerinin adlarını anmaktadır. 7. yüzyılın başlarına ait anonim bir kaynakta [[Dağıstan|Güney Dağıstan]], [[Şirvan (bölge)|Şirvan]] ve [[Hazar Denizi]]'nin batı kıyılarında yerleşmiş kabileler listelenir<ref>{{Kitap kaynağı|başlık="ŠERVĀNŠAHS" in Encyclopaedia Iranica. Excerpt 1: "ŠERVĀNŠAHS (Šarvānšāhs), the various lines of rulers, originally Arab in ethnos but speedily Persianized within their culturally Persian environment" Excerpt 2:")|erişimtarihi=21 Eylül 2024|yazarlar=C. E. Bosworth}}</ref>.
 
Orta çağÇağ yazarları, miladın başlangıcından itibaren Şirvan'a Türk dilli Hunlar, Sabirler ve Hazarların akınlarından bahsederler. Göçebelerin baskınlarından korunmak amacıyla Sasani hükümdarları I. Kubad ve I. Hüsrev Anuşirvan, Şirvan'a Lahican, Taberistan, Gilan ve diğer eyaletlerden İran dilli kabileleri göç ettirmişti. Türk dilli kabilelerin Şirvan'a akını 6. yüzyılda özellikle güçlenmişti. O dönemde Kafkasya'daki en güçlü kabile birliği, Dağıstan bölgesinde yaşayan Sabirler'e aitti. Onlar Şirvan ve Arran'ı ele geçirip eski yerleşim yerleri olan [[Derbent, Dağıstan|Derbent]]-[[Kebele|Gebele]] bölgesine yayıldılar. Yaklaşık 1. yüzyılda orada yaşayan Sabirler'in bir kısmı yerli halkla kaynaşıp yerleşik hayata geçti. Kuzey Kafkasya'da yaşayan Türk kabile ittifakını mağlup eden I. Hüsrev Anuşirvan, esir alınan 3 bin askeri lideri ve 50 bin Türk savaşçısını Aran ve Şirvan'da yerleştirdi. Türk dilli kabilelerin Şirvan'da yerleşme süreci yoğun bir şekilde devam etti. 7. yüzyılda Arap komutanı Mervan bin Muhammed, esir aldığı 40 bin Hazar'ı Samur ve Şabran arasındaki bölgeye yerleştirdi<ref>{{Kitap kaynağı|başlık=Russia and Azerbaijan: A Borderland in Transition, Columbia University.|erişimtarihi=21 Eylül 2024|dil=Eng|çalışma="In the fifteenth century a native Azeri state of Shirvanshahs flourished north of the Araxes."|yazarlar=Tadeusz Swietochowski.}}</ref>.
 
=== Dil ===
107. satır:
Rusların bu seferi hakkında [[Mesûdî|El-Mesudi]] de bilgi vermiştir. O, 912-913 yılı sonrası [[Rus’ Hazar seferleri|Rusların]] her birinde 100 kişi bulunan yaklaşık 500 gemisi [[Don Nehri]]’ne kadar geldi. Rusların gemileri, kanalın ağzını koruyan Hazar gözlemcilerin durduğu yere ulaştığında, Ruslar bu denizin etrafında yaşayan halklardan elde ettikleri ganimetin yarısını Hazar hakanına vermeyi vaat edip, ondan bütün ülkeyi geçerek [[Volga|Volga Nehri]]’ne ulaşmalarına izin verilmesini talep ettiler. Hakan, bu yasa dışı faaliyeti yapmalarına izin verdi ve Ruslar körfeze girip, nehri ([[Don Nehri|Don]]) izleyerek yukarı doğru yüzmeye başladılar. Sonunda Hazar Nehri’ne ([[Volga]]) ulaştılar ve nehir boyunca Atil şehrine indiler, oradan da nehrin Hazar Denizi’ne döküldüğü yere ulaştılar ve oradan ([[Taberistan]]’daki) Amul şehrine doğru yüzdüler. Rusların gemileri denize dağıldı ve Gilan, Deylem, Taberistan, Curcan kıyısındaki Abeskuna petrol sağlayan vilayetine ([[Abşeron]]) ve Azerbaycan yönünde bulunan (tüm topraklara) saldırdılar. Bu denizin etrafında yaşayan halklar, daha önce denizden gelen bir düşmanla karşılaşmadıkları için şaşkınlığa düştüler. Denizde yalnızca ticaret ve balıkçı gemileri vardı. Ruslar, Gilanlılar, Deylemliler ve İbn Ebu Es-Sac’ın komutanlarından biri ile savaştılar. Sonra Şirvanşahlığı'nın Bakuh adıyla bilinen petrol üreten sahiline geldiler. Kıyıdan dönerken, Ruslar petrol üreten bölgeden birkaç mil uzaklıktaki adalara sığındılar. O dönemde (yaklaşık 914 yılı) Şirvan’ın şahı Ali bin el-Heysam’dı. Halk hazırlık yaptı, teknelerine binip adalara kadar yelken açtılar. Ruslar karşılarına çıktı. Binlerce Müslüman öldürüldü ve denizde boğuldu," şeklinde bildirmiştir<ref>{{Kitap kaynağı|başlık=Mecтo пpикacпийcкиx oблacтeй в иcтopии мycyль-мaнckoгo миpa.|erişimtarihi=21 Eylül 2024|yazarlar=В.В.Бapтoльд}}</ref><ref>{{Kitap kaynağı|başlık=Aзepбaйджaн в XVI–XVII вв. Cб. cт. пo изyчeнию иcтopии Aзepбaйджaнa, вып. I|erişimtarihi=21 Eylül 2024|dil=Rusça|yazarlar=И.П.Пeтpyшeвcкий}}</ref><ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/gevcyxw|başlık=Cənubi Azərbaycan tarixinin oçerki|erişimtarihi=21 Eylül 2024|tarih=2021|yayıncı=Elm|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240523193630/https://ebooks.az/az/book/gevcyxw|arşivtarihi=23 Mayıs 2024|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
Azerbaycan'ın güneyi, [[Arran (Kafkasya)|Aran]], [[Beylegan]], [[Berde]] vilayeti ve diğer şehirlerin yanı sıra, Deylem, Gilan ve [[Taberistan]]'ın halkı kaçmaya başlamıştı, çünkü denizden saldırı beklemiyorlardı ve ani bir baskına maruz kalmışlardı. Ruslar bu denizde birkaç ay kaldılar, öyle ki denize komşu olan hiçbir halk bir ülkeden diğerine gidip gelemiyordu. Ruslar büyük ganimet elde ettikten sonra tekrar Hazar topraklarına döndüler. Ancak burada müslümanların saldırısına uğradılar. Onların büyük bir kısmı (yaklaşık 30.000) öldürüldü ve sadece çok az bir kısmı (yaklaşık 5.000) hayatta kalıp vatanlarına dönebildi<ref>{{Kitap kaynağı|başlık=Əl-Məsudi|dil=Arapça|sayfalar=199-201}}</ref><ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/qyspftk|başlık=Azərbaycan tarixi: ən qədim dövrlərdən zəmanəmizədək|erişimtarihi=21 Eylül 2024|tarih=2022|yayıncı=Elm və təhsil|yazarlar=Nuriyeva İradə Tofiq qızı|arşivurl=https://web.archive.org/web/20241106172824/https://ebooks.az/az/book/qyspftk|arşivtarihi=6 Kasım 2024|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
=== [[Sâcoğulları|Sacîlerden]] Vasallık Bağımlılığı ===
124. satır:
 
=== Şirvanşahların Genişleme Politikası ve İç Çekişmeler ===
Şirvanşah [[I. Ahmet Mezyed]]'in ölümünden sonra tahta oğlu Muhammed bin Ahmed çıktı. O, komşu feodallara karşı saldırgan bir politika izledi ve topraklarını birkaç şehri ilhak ederek genişletmeye çalıştı. 981-982 yıllarında, [[Kebele|Gebele]] şehrini Emir Abdülberr Enbese’den alarak ele geçirdi. Yaklaşık 982 yılında [[Berde]]'yi boyun eğdirerek Musa bin Ali'yi valisi olarak atadı. Şirvanşah Ahmed aynı zamanda şehirlerini de güçlendirdi. Nitekim, 983 yılında [[Şabran]]'ın, askeri operasyonlar sonucunda yıkılan surlarını yeniden inşa ettirdi. 982 yılında büyükbabası II. Muhammed bin Yezid’in [[Lahıc]]’ı birleştirdiği Hursan ve Şirvan meliklikleri, Şirvanşah [[I. Ahmet Mezyed]]'in yerine tahta geçen Muhammed bin Ahmed’in mülkleri arasına katıldı<ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/7i8gxvoA|başlık=Azərbaycan tarixinə yeni baxış|erişimtarihi=22 Eylül 2024|tarih=2007|yayıncı=Təhsil|yazarlar=Zülfüqarlı Məhərrəm Paşa oğlu|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240612184116/https://ebooks.az/az/book/7i8gxvoA|arşivtarihi=12 Haziran 2024|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
Şirvanşah Muhammed bin Ahmed'in ölümünden sonra, yerine geçen kardeşi Yezid bin Ahmed, devletinin topraklarını ordusuyla genişletmeyi amaçlayan feodal iç savaşlar yürüttü. 992 yılında, [[Kebele|Gebele]]'de Şirvanlılarla Şekililer arasında şiddetli bir savaş meydana geldi. Savaşta, Şirvanşah’ın veziri Museddin bin Hebeşi öldü ve onunla birlikte 400 seçkin Şirvan süvarisi hayatını kaybetti<ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/K0O8tBgD|başlık=Azərbaycan tarixi atlası|erişimtarihi=22 Eylül 2024|tarih=2007|yayıncı=Bakı Kartoqrafiya Fabriki|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240527163257/https://ebooks.az/az/book/K0O8tBgD|arşivtarihi=27 Mayıs 2024|ölüurl=hayır}}</ref>. 999 yılında Şirvanşah Yezid, [[Kebele|Gebele]] valisi Gürzül kalesinin sahibi Abdülberr Enbese ile savaştı ve kaleyi ele geçirdi. Aynı yıl, Rizkiye mülkünü ele geçirmek için Derbent valisi Leşkeri bin Meymun ile savaştı, ancak başarılı olamadı. Leşkari, Şabran'a bir sefer düzenledi. Ancak Şirvanlılar şehir kapılarında onlarla savaştılar. Derbent ordusu ağır bir yenilgi aldı ve savaşta Leşkari’nin kardeşi Ebu Nasr bin Meymun esir alındı. Şirvanşah onu hapsettirdi ve barış sağlandıktan sonra onu rehin tuttu. Hicri 391 (1001) yılında Leşkari'nin ölümünden sonra Derbent halkı Şirvanşah Yezid’den Ebu Nasr’ı emir olarak seçmeleri için serbest bırakılmasını talep etti. Ancak Yezid, kızı Ebu Nasr ile evlendirmek istemediğini bahane ederek bunu reddetti ve Ebu Nasr’ı ancak Derbent halkı Derbent ve Sull (Çul) kalelerinin inşasına (daha doğrusu, yeniden inşasına) izin verirlerse serbest bırakacağını şart koştu. Derbentliler bu teklifi reddettiler ve Yezid suçsuz olan Ebu Nasr’ı idam etti. Ebu Nasr, [[Şabran]] kalesinde hapsediliyordu ve Şirvanşah onu şehrin kapıları önünde defnettirdi. Bu olay 1002 yılında gerçekleşti. Derbent halkı Ebu Nasr’ın kardeşi Mansur'u emir olarak seçti. Şirvanşah, Derbent'i ele geçirmek için savaşa devam etti. Çatışmalar, bazen bir tarafın bazen diğer tarafın üstünlüğüyle devam etti. 1019 yılında, sınır bölgesi olan Derbent halkı emirleri Mansur'a karşı isyan ederek onu şehirden kovdular ve iktidarı Şirvanşah Yezid bin Ahmed'e teslim ettiler<ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/XVhxvcTZ|başlık=Azərbaycan tarixi üzrə qaynaqlar|erişimtarihi=22 Eylül 2024|tarih=2007|yayıncı=Çıraq|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240523151155/https://ebooks.az/az/book/XVhxvcTZ|arşivtarihi=23 Mayıs 2024|ölüurl=hayır}}</ref><ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/aunMQ0Oz|başlık=Azərbaycan tarixi: III cild: XIII-XVIII əsrlər|erişimtarihi=22 Eylül 2024|yayıncı=Elm|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240225045023/https://ebooks.az/az/book/aunMQ0Oz|arşivtarihi=25 Şubat 2024|ölüurl=hayır}}</ref>.
156. satır:
 
1221 yılında [[Tebriz]], [[Serab]], [[Beylegan]], [[Gence]] ve [[Tiflis]] şehirlerine saldırdıktan sonra Moğolların bir sonraki hedefi Şirvan ve onun merkezi [[Şamahı]] şehri oldu. [[İbnü'l-Esîr]] (1160–1234), Moğolların şehri ele geçirmesi ve sakinlerinin kahramanca savunması hakkında ayrıntılı bilgi verir: "Tatarlar merdivenlerle şehrin duvarlarına tırmandılar, bazılarına göre ise çok sayıda deve, inek, koyun ve benzeri hayvanlar topladılar, ayrıca hem kendi taraftarlarından hem de düşman tarafından öldürülenleri üst üste yığarak, bir tepeye benzer bir şey oluşturdular, onun üzerine çıkıp şehir üzerinde hakimiyet kazandılar ve şehir halkıyla savaşa girdiler. Şirvanşah şehri terk etti. Moğollar şehre hâkim olduktan sonra halkı kılıçtan geçirdiler. Tüm erkekleri öldürdüler. Kılıçtan kaçan kadınları ve çocukları esir aldılar ve mallarını yağmaladılar."
Şirvan, işgalciler tarafından harap edildi, başkent Şamahı'da dahil olmak üzere şehirler yok edildi, köyler yağmalandı, büyük insan kayıpları yaşandı, zengin ganimetler elde edildi. 1235 yılında Moğol ordusu ikinci kez [[Arran (Kafkasya)|Arran]]'a ve [[Şirvanşahlar Devleti|Şirvan]]'a saldırdı. Moğolların saldırısına karşı koyamayan şehirler, onlara teslim oldular. Gence'de olduğu gibi, halk bu şehirleri terk etti ve başkent dışında bir yere taşındı. 1236 yılında Moğolların [[Azerbaycan]]'a üçüncü saldırısı sırasında şehirler ve köyler tamamen yağmalandı, yıkıldı ve halkı öldürüldü. Moğollar, Şirvanşahı ülkenin hâkimi olarak tanıdılar ve Şirvanşah onlara yıllık olarak büyük bir vergi ödemekle yükümlü tutuldu<ref>{{Kitap kaynağı|başlık=İbn əl-Əsir|sayfalar=141-142}}</ref><ref>{{Kitap kaynağı|başlık=Tarix-i-Güzidə|sayfalar=59-80|yazarlar=Həmdullah Qəzəvini}}</ref>.
 
=== [[Celâleddin Harezmşah]]'ın Şirvan Yürüşü ===
287. satır:
XII-XIII. yüzyılın başlarında yetenekli mimar ve zanaatkarların yaşadığı [[Şirvan (bölge)|Şirvan]]’da mimarlık gelişiyordu. Kaynaklarda, [[Şamahı]] yakınlarındaki XII. yüzyıldan çok önce inşa edilmiş ve o dönemde tamamlanmış olan Gülüstan Kalesi, Buğurt Kalesi ve bir dizi diğer kale ve burçlardan bahsedilir. Zekeriyya el-Kazvini, [[Şirvan (bölge)|Şirvan]] vilayetinde güçlendirilmiş Buğurt Kalesi'nden bahseder: "Bu kalede taş tasvirler ve heykeller var<ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/b5j2Ycvx|başlık=Bakı memarları XIX əsrin sonu - XX əsrin əvvəlində|erişimtarihi=23 Eylül 2024|yazarlar=Fətullayev Şamil|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240521033601/https://ebooks.az/az/book/b5j2Ycvx|arşivtarihi=21 Mayıs 2024|ölüurl=hayır}}</ref>. Çok eski olduklarından anlamları belli değil. Kalede hükümet evi (dar el-imara) var. Kapısında yazılıdır: 'Bu evde on bir oda var. Ancak buraya giren biri çok çaba sarf etse bile, onlardan sadece onunu görebilir. On birincinin yerini ise kimse bilemez, çünkü hükümdarın hazinesi oradadır.'"
 
Gülüstan Kalesi şiddetli yıkıma uğradığından, kalenin bütün kapalı yapısından günümüze dağ yamacına dağılmış tek tük burç ve duvar bölümleri kalmıştır. En anıtsal burçlar, kaleye çıkan patikanın başında, yıkılıp yok olmuş giriş kapısının yanlarında yer almaktadır. Onların batısında ise yarım dairesel bir burcun kalıntıları yükselir. Dikdörtgen planlı bu burç, dağın batı yamacındadır. Dağın vadiye bakan alt terasında da duvar kalıntıları vardır. Tüm bu duvar ve burç kalıntıları, bir zamanlar dağ sırtına kuşak gibi dolanan sağlam kale duvarlarının içinde yer alıyordu. Yakın geçmişte ise Gülüstan Kalesi'nin daha fazla yapısı göze çarpar ve mimarisi hakkında daha kapsamlı bir fikir oluştururdu. Şirvanşahlar hazinelerini zayıf savunulan Şamahı’dan uzakta, ulaşılmaz Buğurt Kalesi’nde saklarlardı. Bu parçada Buğurt Kalesi'ni süsleyen rölyefler ve taş heykeller hakkında bilgi dikkate değerdir. Buna benzer heykel tasvirleri Şamahı'daki Gülüstan Kalesi'nde, Bayıl koyundaki kalede de vardı. Muhtemelen bu heykel tasvirleri, eski geleneklere göre, devlet yönetiminin "Dar el-imara"nın ya da Şirvanşah'ın ikametgahınınikametgâhının bulunduğu kaleleri süslüyordu. Bayıl Kalesi’nin, adanın şekline uygun uzunlamasına bir planı vardır. Kalenin uzunluğu 180 m, ortalama genişliği ise 35 m’dir. Kale duvarları doğuda altı, batıda ise beş yarım dairesel (Bakü Kalesi'ndeki gibi) burçla güçlendirilmiştir<ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/VXLdbytz|başlık=XIX əsr - XX əsrin əvvəllərində Azərbaycanda şəhərsalma və memarlıq|erişimtarihi=23 Eylül 2024|yazarlar=Fətullayev Şamil|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240521033557/https://ebooks.az/az/book/VXLdbytz|arşivtarihi=21 Mayıs 2024|ölüurl=hayır}}</ref><ref>{{Web kaynağı|url=https://ebooks.az/az/book/itMxpE3U|başlık=Чешская готика эпохи расцвета: 1350-1420|erişimtarihi=24 Eylül 2024|arşivurl=https://web.archive.org/web/20240301231409/https://ebooks.az/az/book/itMxpE3U|arşivtarihi=1 Mart 2024|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
Bayıl Kalesi’nin inşası, siyasi ve askerî açıdan oldukça karmaşık bir dönemde – Moğol akınlarının tüm Yakın Doğu’yu sarstığı bir zamanda (1234–1235 yıllarında) tamamlanmıştı. Ancak sahile yakın adada inşa edilen bu görkemli kalenin ömrü çok kısa olmuştur. Bilim insanlarına göre, 1306 yılında meydana gelen şiddetli bir deprem sonucunda denize batmıştır.
294. satır:
=== Şirvanşahlar Sarayı ===
[[Dosya:Palace of Shirvanshahs common.JPG|[[Şirvanşahlar Sarayı]]|küçükresim|265px]]
[[Bakü]] şehrinde İçerişehir bölgesinde yer alan bu saray, XV yüzyılda Şirvanşah İbrahim Halilullah döneminde inşa edilmiştir. [[Orta Çağ|Orta Çağ’]]da Şamahı’da meydana gelen gergin olaylar sırasında Bakü şehri nispeten sakin bir ortamda gelişiyordu. Daha XII yüzyılda Bakü’de sağlam kale duvarlarının (1138-1139) yapıldığı biliniyordu. Şamahı’da yaşanan depremden sonra başkent Bakü’ye taşındığında, şehrin en yüksek noktasında [[Şirvanşahlar Sarayı]] yükseltilmiştir. Saray, 6 asırlık tarihi boyunca birçok olaya tanıklık etmiştir. Bir anlamda, [[Azerbaycan]]’ın son 600 yılında meydana gelen olaylar, doğrudan bu saraya etki etmiştir. 1500 yılında [[I. Faruk Yaşar]]’ın Safevilerle yaptığı savaşta mağlup olup öldürülmesine kadar bağımsız Şirvanşahlar Devleti'nin himayesinde olan saray, Safevilerin buraya girmesiyle farklı bir tarihi kaderle karşılaşmıştır. İşte tam da bu olaylar nedeniyle o dönemden günümüze saraya ait çok az sayıda eser ulaşabilmiştir. Daha sonra Safevi-Osmanlı savaşlarında Osmanlıların zafer kazanmasıyla Bakü şehri ve dolayısıyla Şirvanşahlar Sarayı [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]]ın himayesine geçmiştir. Hatta sarayın Doğu Kapısı da o dönemdeki Osmanlı Sultanı [[III. Murad]]’ın şerefine inşa edilmiştir<ref>{{Web kaynağı|url=https://whc.unesco.org/en/news/521/|başlık=World Heritage Committee removes Baku from Danger List welcoming improvements in the ancient city´s preservation|erişimtarihi=1 Ekim 2024-10-01|arşivurl=https://web.archive.org/web/20201020094314/http://whc.unesco.org/en/news/521|arşivtarihi=20 Ekim 2020|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
Saray 3 avlu ve 9 anıttan oluşmaktadır. Bunlar; Saray binası, Divanhane, Derviş Türbesi, Doğu Kapısı (portal), Saray Camii, Key-Kubad Camii, Saray Türbesi, hamam ve ovdan (su kuyusu) olarak sıralanır. Kompleks binaları, birbirinden 5-6 metre yükseklikte yer alan 3 avluya dağılmıştır. Sarayın bulunduğu alanın karmaşık topografyası nedeniyle bu kompleks tek bir mimari plana sahip değildir. Buna rağmen binalar birbiriyle çelişmez. Aksine biri diğerini güzelleştirir. Farklı noktalardan bakıldığında, yapıların saray topluluğunun bir parçası olduğu net bir şekilde görülür. Kompleksin tüm yapıları, yerel badamdamm taşından yapılmıştır. Görünen o ki, kompleksin diğer yapıları arasında en çok tahribata uğrayan saray binası olmuştur<ref>{{Web kaynağı|url=https://islamansiklopedisi.org.tr/sirvansahlar|başlık=Doğu Kafkaslar’da ve kısmen bugünkü Azerbaycan’da 799-1607 yılları arasında hüküm süren bir müslüman hânedan.|erişimtarihi=1 Ekim 2024-10-01|arşivurl=https://web.archive.org/web/20230405161036/https://islamansiklopedisi.org.tr/sirvansahlar|arşivtarihi=5 Nisan 2023|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
=== Divanhane ===
[[Dosya:Palacio de los Shirvanshah, Baku, Azerbaiyán, 2016-09-26, DD 165-167 HDR.jpg|Divanhane|küçükresim|265px]]
[[İçerişehir]]'deki Divanhane kompleksi, üst avluda yer almakta olup, kuzey tarafı bir köşesiyle konut binasına bitişiktir. Divanhane'nin avlusunun çeşitli yerlerinde 5 kuyu bulunmaktadır. Bu kuyular, gıda maddelerinin saklanması için tasarlanmıştır. Kuyular, saray inşa edilmeden önce de var olmuş olup, yerel halk tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. Kazılar sırasında kuyulardan buğday, üzüm, pirinç ve diğer gıda maddelerinin kalıntıları bulunmuştur<ref>{{Web kaynağı|url=https://books.google.az/books/about/%D0%90%D1%80%D1%85%D0%B8%D1%82%D0%B5%D0%BA%D1%82%D1%83%D1%80%D0%B0_%D0%B3%D0%BE%D1%80%D0%BE%D0%B4%D0%B0_%D0%A8%D1%83.html?id=Q6tNAAAAYAAJ&redir_esc=y|başlık=Архитектура города Шуши и проблемы сохранения его исторического облика|erişimtarihi=1 Ekim 2024-10-01|arşivurl=https://web.archive.org/web/20221118065040/https://books.google.az/books/about/%D0%90%D1%80%D1%85%D0%B8%D1%82%D0%B5%D0%BA%D1%82%D1%83%D1%80%D0%B0_%D0%B3%D0%BE%D1%80%D0%BE%D0%B4%D0%B0_%D0%A8%D1%83.html?id=Q6tNAAAAYAAJ&redir_esc=y|arşivtarihi=18 Kasım 2022|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
Divanhane, sekizgen bir rotondadan oluşmakta ve 12 kenarlı bir kubbeyle tamamlanmaktadır. Sekizgen salon, açık bir veranda ile birleşir. Verandanın kemerli sıraları, kendine özgü sütun başlıkları ve kaideleri olan 9 sütuna dayanır. Avluyu çevreleyen verandanın kemerli sıraları aynı formdadır. Kemerlerin dış kısmında özgürlüğü simgeleyen güvercin figürlü taşlar ve 2 adet su akıntısı için taş oluklar bulunmaktadır. Bina, resmi kabul törenleri ve divan işleri için kullanılmıştır. Ayrıca, Şirvanşah [[I. Faruk Yaşar]]’ın Divanhane kompleksini kendisi için bir türbe olarak inşa ettirdiği de düşünülmektedir. Ancak inşaat tamamlanmamış ve yapı, günümüzdeki haline yakın bir şekilde yarım kalmıştır. Sütunlar üzerindeki izler, bir zamanlar ince taş rölyeflerle süslendiğini göstermektedir. Sütunlu alan, dönemin etkili feodallerinin toplantıları için ayrılmıştır. Divanhaneye üst avludan ve sokaktan olmak üzere 2 giriş vardır<ref>{{Web kaynağı|url=https://icherisheher.gov.az/az/93-sirvansahlar-saray-kompleksi/|başlık=Şirvanşahlar Sarayı Kompleksi|erişimtarihi=1 Ekim 2024|arşivurl=https://web.archive.org/web/20220617224037/https://icherisheher.gov.az/az/93-10sirvansahlar-01saray-kompleksi/|arşivtarihi=17 Haziran 2022|ölüurl=hayır}}</ref>.
 
Rotondanın da 2 giriş kapısı vardır.
319. satır:
[[Kız Kulesi (Bakü)|Kız Kulesi]], [[Azerbaycan]]’ın başkenti [[Bakü]]’nün en eski tarihi sembollerinden biri ve ulusal mimarinin nadir örneklerinden biridir. Eser, "[[İçerişehir]]" Devlet Tarih ve Mimarlık Koruma Alanı'nda yer almaktadır. Taşla örülmüş devasa silindirik bir yapıda olan bu eserin yüksekliği kuzey tarafından 28 metre, güney tarafından ise 31 metredir. Temel kısmındaki kule duvarlarının kalınlığı 5 metre olup, 8. katın üzerinde ise 4 metreye ulaşmaktadır. Kule, her biri kaleyi sekiz kata bölen 8 kubbeden oluşmaktadır. Her kat, kesme taşlarla inşa edilmiş ve kubbe şeklindeki tavanla kaplanmıştır. Taşla örülmüş bu tavanların ortasında dairesel delikler bulunmaktadır. Bu delikler dikey bir hat boyunca hizalanmıştır. Böyle ki, 8. katın tavanındaki dairesel delikten bakıldığında, birinci katın zeminini görmek mümkündür. Kaleye tek giriş yolu batı tarafındadır ve bu giriş, yerin eski yüzeyinden 2 metre yükseklikte ve 1.10 metre genişliğindeki kemerli bir kapıdan sağlanmaktadır. [[Kız Kulesi (Bakü)|Kız Kulesi]]'nin yukarıdan görünüşü, güneşi ve ateşi simgeleyen ve Azerbaycan’da yaygın olan "buta" işaretine benzemektedir. Kız Kulesi, benzersiz yapısal özellikleri nedeniyle sadece [[Azerbaycan]]’da değil, aynı zamanda yakın [[Doğu]]'da da eşsiz bir eserdir.
 
Kulenin adının kökeni ve işleviyle ilgili tartışmalar günümüze kadar dinmemiştir. Onun inşa tarihi ve amacı oldukça gizemlidir. [[Kız Kulesi (Bakü)|Kız Kulesi]]'nin adının kökeni pek çok efsaneye dayanmaktadır. Bazı yazarlara göre kule, Bakü hanının kızıyla ilgili bir efsaneye dayanarak "Kız Kulesi" olarak adlandırılmıştır. Efsaneye göre, kardeşi (bazı kaynaklara göre hükümdar babası) tarafından kalede tutulan kız, bu acıya dayanamayarak kendini kalenin tepesinden [[Hazar Denizi]]’nin sularına atmıştır. Bir başka efsaneye göre ise kule, bir şahın âşık olduğu ve onunla evlenmek için kule inşa etmesini şart koşan bir kıza ithaf edilmiştir. Birçok bilim insanına göre kule, bir gözetleme kulesi veya savunma yapısının bir parçasıdır; bazı araştırmacılar ise onu eski bir tapınak, diğerleri ise bir tür gözlem evi olarak kabul etmektedir. Bu varsayımların her biri, çok sayıda somut delile dayanmaktadır. Bu nedenle Kız Kulesi, devlet tarafından dünya çapında önemli bir eser olarak korunmaktadır.
 
Aralık 2000'de [[Kız Kulesi (Bakü)|Kız Kulesi]], [[İçerişehir]] ve [[Şirvanşahlar Sarayı]] ile birlikte [[Azerbaycan|Azerbaycan Cumhuriyeti]]'nin Cumhurbaşkanı yardımcısı [[Mihriban Aliyeva]]'nın çalışmaları sonucunda [[UNESCO Dünya Mirası Listesi|UNESCO Dünya Mirası listesi]]'ne alınmıştır.